Bakan Varank, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Çalıştayı’nda konuştu

Gündem - 21 Şubat 2020 14:55

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yeni teknolojilerin en önemli bileşenini yazılımların oluşturduğuna dikkati çekerek, “170 bini aşan yazılımcı sayımızı hızla 500 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi.

Varank, TÜBİTAK Gebze Kampüsü’nde düzenlenen Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, şimdiye kadar Ar-Ge merkezleriyle, teknoparklarla, TÜBİTAK ve KOSGEB destekleriyle ve diğer tüm imkanlarla girişimcilerin emrinde olduklarını, bundan sonra da olmaya devam edeceklerini söyledi.

Beşeri sermayenin taşıdığı önemin de farkında olduklarını belirten Varank, şöyle devam etti:

“Çok iyi bildiğiniz gibi yeni teknolojilerin en önemli bileşenini yazılımlar oluşturuyor. 170 bini aşan yazılımcı sayımızı hızla 500 binin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun için teknoloji şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarımızla Açık Kaynak Platformu inisiyatifini başlattık. Bu şekilde yazılımcı sayımızı artırmanın yanında yerli açık kaynak çözümleri geliştirip dışa bağımlılığı azaltmak ve olası siber güvenlik sorunlarını bertaraf etmek istiyoruz. Vizyoner uygulamalarımızdan olan Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ve Sanayi Doktora Programı kapsamında da yapay zeka alanında nitelikli insan kaynağımızı destekliyoruz. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile bu dönem yurt dışından gelen araştırmacıların yüzde 15’i (19 kişi) bilgisayar bilimleri alanındaki çalışmalarda görev alacak.”

– “Yapay zeka alanında çok farklı adımlar var”

Bakan Varank, sağlık, eğitim, tarım ve enerji gibi birçok sektörü dönüştüren yapay zeka teknolojilerinin, kamu hizmeti sunumu açısından da önemli imkanlar barındırdığını dile getirdi.

Bugün artık sahip olunan veri ve bunu işleme kabiliyetinin küresel gücün belirleyicisi konumuna geldiğini anlatan Varank, “Bu nedenle biz de sadece veriye değil, veriden değer üretmeye odaklı bir yönetişim anlayışı doğrultusunda çalışıyoruz. Bununla beraber dijital çağın yeni tehditleri de veriyi hedef alıyor. Dolayısıyla veriden değer üretmek için veri gizliliğini sağlamanız artık yeterli olmuyor, veri bütünlüğünü de korumanız gerekiyor. İşte bu bilinçle ülkemizin verisini korumak adına yerli ve milli şifreleme teknolojileri de geliştiriyoruz.” diye konuştu.

Varank, nüfus, sağlık ve iletişim kayıt bilgileriyle genetik ve biyometrik veriler gibi kritik bilgilerin yurt içinde güvenli bir biçimde depolanmasına yönelik tedbirler aldıklarını bildirdi.

Yapay zeka alanında başlattıkları çok farklı adımların bulunduğunu söyleyen Varank, “Açık Kaynak Platformu girişimi kapsamında Türkçe Doğal Dil İşleme Projesi’ni başlattık. Burada kullanıcı dostu ve yüksek performanslı kütüphanelerin, veri kümelerinin hazırlanması ve dağıtım altyapısının kurulmasını amaçlıyoruz. Türkçe için geliştirilecek algoritmalar, diğer dillerde de kullanım alanı bulacak. TÜBİTAK BİLGEM bünyesindeki Bulut Bilişim ve Büyük Veri Laboratuvarımız, konuşma ve doğal dil işleme gereksinimlerin karşılanmasına, görüntü kıymetlendirme çözümlerine ve akıllı sistemlere önemli katkılar sunuyor. Burada geliştirilen yapay zeka ve makine öğrenmesi platformu dünyada ilk kez bir aviyonik sistemde, Milli Muharip Uçak Projesi’nde yer alacak.” dedi.

Bakan Varank, Tarım ve Orman Bakanlığı ile sürdürdükleri Ulusal Arazi Örtüsü Kullanımı Sınıflandırma ve İzleme Sistemi Projesi’nde, farklı seviyelerde geliştirilen görüntü işleme çözümlerinden faydalandıklarını belirterek, RTÜK ile başlattıkları bir başka projede, akan video verisinin görüntü ve ses olarak işlenerek kişi tanıma, etiketleme ve sahne anlamlandırma gibi son teknoloji yapay zeka uygulamalarına dönüştürülmesini sağladıklarını anlattı.

Güvenlik alanında Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile Yüz Tanıma ve Akıllı Turnike Sistemleri, Parmak İzi İşleme gibi projelerin başarıyla devam ettiğini dile getiren Varank, şöyle konuştu:

“Konuşma ve doğal dil işleme alanında gerçekleştirdiğimiz projelerle ülkemizin kendi ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde, kabiliyetlerimizi dünyada bu alanda çalışan ülkeler arasında oldukça üstün bir pozisyona taşıdık. Yine dünyanın ilk derin öğrenme tabanlı telsiz haberleşmesi tespit ve tasnif sistemini BİLGEM’de başarıyla tamamladık. Elektronik harp alanında yapay zeka kullanarak geliştirdiğimiz teknolojiler de ürünleştirme aşamasına geldi. Milli ve özgün olarak geliştirdiğimiz bunun gibi projelerin ticarileşmesi, en kısa sürede özel sektörün kullanımına taşınması temel önceliğimiz. TÜBİTAK enstitüleri burada önemli bir hızlandırıcı vazifesi görüyor. Gerek akademisyen hocalarımızı gerekse özel sektör kuruluşlarımızı bu manada enstitülerimizle daha sıkı dirsek temasında bulunmaya davet ediyorum.”

– “TÜBİTAK bünyesinde bir Yapay Zeka Enstitüsü kurduk”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, yapay zeka alanında yurt içi politikaların yanı sıra uluslararası iş birliği kapsamında da önemli adımlar attıklarına işaret ederek, geçen sene ağustos ayında Berlin’de düzenlenen Türk Alman Yapay Zeka Konferansı’nda oldukça verimli tartışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

Konferansın ikincisini bu sene Ankara’da yapacakları bilgisini veren Varank, yine geçen ay Dünya Ekonomik Forumu’nun Dördüncü Sanayi Devrimi Ağlarına katıldıklarını ifade etti.

Bakan Varank, İstanbul’da Dünya Ekonomik Forumu ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası ile bir merkez kurduklarını belirterek şunları kaydetti:

“Bu merkezde endüstriyel yapay zeka uygulamaları için politikalar ve standartlar geliştirip dünyada yürütülen çalışmalara öncülük edecek pilot projeler gerçekleştireceğiz. TÜBİTAK bünyesinde bir Yapay Zeka Enstitüsü kurduk. Artık bu enstitü kanalıyla ekosistemde yeni ve güçlü bir yapılanma oluşturmak istiyoruz. İş birliğinden ziyade, birlikte iş yapma modelini hayata geçireceğiz. Yapay zeka ekosisteminde yer alan aktörlerin, ‘Biz de TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsünün bir parçasıyız.’ cümlesini gururla söyleyebileceği bir yapı inşa edeceğiz. Dünyadaki en iyi uygulama örneklerini inceledik. Almanya, Fransa, Kanada ve İngiltere’de bu alandaki araştırma enstitülerinin ekosistemle etkileşimini gözlemledik. Yapay zeka stratejimizin içermesi gereken hususlar neler olmalı sorularına paydaşlarımızla beraber cevaplar arayacağız.”

Varank, yapay zeka teknolojilerinin getirdiği pek çok fırsatın yanında çok değişik risklere de kapı araladığına dikkati çekerek, “Buradan hareketle etik değerleri de dikkate alan bütüncül bir yaklaşım geliştirmeye çalışıyoruz. Elbette vatandaşlarımızın haklarını ve güvenliğini en üst seviyede gözetmeye devam edeceğiz. Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi hazırlarken şeffaflığı, kişisel gizliliği ve güvenliği önceleyeceğiz. Fırsatları ve karşı karşıya olduğumuz sınamaları dikkate alacağız. Güçlü olduğumuz alanlara odaklanarak kaynakları verimli bir şekilde kullanacağız. Ülkemizin mevcut iş birlikleriyle uyumlu şekilde diğer ülkelerle ortaklık yağacağız. Geleceğin mesleklerini ve istihdamda dönüşümü planlayacak adımları net bir şekilde ortaya koyacağız.” dedi.

BENZER HABERLER