17° Kapalı

Gündem HABER AKIŞI

Gündem HABERLERİ

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan servisçilere plaka müjdesi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan servisçilere plaka mü..

    Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: Beni anacığımdan hiçbir zaman ayırmadınız, Allah sizlerden razı olsun. (Açılan bir pankart üzerine)Bilesiniz ki bu kardeşiniz bu millete efendi olmayacak, sadece hizmetkar olarak yoluna devam edecek. Hani şu veresiye defteri var ya o bile tek başına muhteşem bir sosyal dayanışma örneğidir. Bak çek değil ha senet değil ha, veresiye defteri. Bakardım bizim bakkal Emin ağa, hemen defterden açardı orada yazar. Ahmet Erdoğan, altına notları alır, hemen. E çek değil, senet değil. Ne var? Güven var güven. Ve o duada geçiyor ya bak çok önemli bu. “Müşteriye güven, satıcıya güven” Nereden nereye?Şimdi bakıyorsun çekte de sahtekarlar var, senette de sahtekarlar var. Bu bizim medeniyetimizde var mı? Yok. İnancımızda var mı? Yok. Aramıza bu fitneyi soktular. Şimdi yeniden bu millet ayağa kalkıyor. Dükkanından sokağından mahallesinden başlayarak şehrinin ülkesinin huzurunu güvenliğini düşünen bunun için mücadele eden kişidir, esnaf ve sanatkarlarımızdan bu önemli vasıflarına sıkı sıkıya sahip çıkmalarını temenni ediyorum.   AHİLİĞİ ÖĞRENMEK İSTEYEN O YAZILARA BAKSIN Ahiliğin ne olduğunu öğrenmek isteyen gitsin duvarlardaki o yazılara baksın. Ne diyor esnafımız? “Dolandım misli cihan bulamadım başıma bir tane taç. Ne eğride tok gördüm, ne doğruda aç” Esnafımız ok gibi doğru olduğunda mutlaka emeğinin karşılığını alacağını biliyor. “Doğru olsan ok gibi elden atarlar seni, eğri olsan yay gibi elde tutarlar seni. Menzil alır doğru ok, elde kalır eğri yay”Esnafımızın irfanı bunu söylüyorsa, bize de buna amenna demek düşer.   BU ÜLKEDE MAZOT İÇİN KUYRUKLARDA AZ MI BEKLEDİK Az önce burada bazı pankartlar gördüm. Bunlardan bir tanesi “ölüme gidelim dedin de mazot mu yok dedik” E haklı, haklı. Bu ülkede mazot için kuyruklarda az mı bekledik? Sadece benim esnaf kardeşim mazot için beklemedi. Benim çiftçi kardeşim de çok bekledi. Bak şu anda benim elimde bir çiftçi cüzdanı var. Çiftçiye verilmiş olan cüzdan bu. Çiftçinin üyelik varlığındaki değişiklikler diyor. Ve ne kadar mazot aldığı burada yazıyor, traktörü de fergusonmuş.     ŞİMDİ DE KURU SIKI ATIYORLAR Şimdi çıkmış mazotu diyor şöyle vereceğim, çiftçiye böyle vereceğim. Yahu tarihin karanlık senin ya. Delil burada. Eşek olur kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Eserin burada. O benzin istasyonunda kuyrukta az mı bekledik? Bir bidon mazot almak için. Çiftçinin yanındayım, esnafın yanındayım. Ya dürüst ol be dürüst ol. Hiçbir zaman ne işçinin ne memurun ne çiftçinin ne esnafın yanında olmadınız. Şimdi de kuru sıkı atıyorlar. Herhalde bunlara inanmıyorsunuz.   PRATİK ZEKA BU İŞTE Burada bir şey daha gördüm. “Panik yok direksiyonda reis var. Hayırlı yolculuklar Türkiye’m” Şimdi bu da enteresan. Aramızda hocalarımız var. Hocam zekayı görüyor musun? Pratik zeka bu işte. Bir pankart daha var. O da çok enteresan. Nedir o? “Paralel ya da dikey fark etmez. Minibüsçü esnaf ihaneti affetmez” İhanet edenlere gereken cevabı ben minibüs taksi esnafının da milletçe vereceklerine inanıyorum.      DOĞRU SÖYLEYİN, SİGARAYI BIRAKMAYA VAR MISINIZ? Şimdi yalnız bir tane daha var. Bir pankart daha gördüm. Fakat o enteresan. Ne diyor orada da “Verin plakayı, bırakalım sigarayı” diyor. Doğru söyleyin, sigarayı bırakmaya var mısınız? Ben biliyorsunuz bu noktada Yeşilaycıyım. Ve sizden bu konuda bu sözü aldıktan sonra ben şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı’ma diyorum ki, hadi bakalım bununla ilgili olarak adımı da siz atacaksınız. Hayırlı olsun. Sigarayı da bırakıyoruz ha. Şimdi sigara bırakılacak ya buradan öyle şey kazanacağız ki, evde yengem de rahat edecek. Çünkü onlar pasif içici. Büyükşehir Belediye Başkanımız da tamam dedi, biz de adımı atacağız dedi.   AVM OLAYINI ÇÖZDÜK AVM olayını çözdük mü çözdük. Çıkmış ne diyor? Merkez ülke projesi. Ne varmış bu projede? Diyor ki 20 sene sonra işsizliği yüzde 5’e indireceğim. Öbür taraftan ne diyor? Bana 4 yıl verin işsizliği sıfırlayayım diyor. Niye? Akşam başka, sabah başka. Dürüst olacaksın dürüst. Bu millet yalanı affetmez. Tek millet… Sesiniz hiç çıkmadı. Yoksa tek millet değil miyiz? Tek bayrak.Yaptıkları iş belli. Cesur olacağız, korkaklar zafer anıtı dikemezler. Bunu böyle biliniz. Tek vatan. 780 bin metrekare asla böldürtmedik böldürtmeyeceğiz. Dört, tek devlet. Paralel devlet, paralel yapı… Hepsini temizliyoruz inşallah. İnlerine gireceğiz dedik, girdik devam edeceğiz. Şimdi Türkiye’den kaçıyorlar. Kaçacaklar, biz de kovalayacağız. Çünkü bu ülkeye ihanet edenler bunun bedelini ödeyecek.  
  • Pornolu tacize rıza indirimi

    Pornolu tacize rıza indirimi

    Diyarbakır’da kız öğrenciler G.D. (14), R.A. (15) ve N.K. (14), geçen yıl öğretmenlerine, Facebook’ta tanıştıkları bir subayın İngilizce ders için kendilerini eve götürdükten sonra içki ve esrar içirdiğini, porno film izletip cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Sahte isimle 2 Facebook hesabı açtığı ve subay değil, tercüman olduğu belirlenen U.Ç. (42) gözaltına alındı. U.Ç.’nin evinde askeri elbise, gaz tabancası ve mermi bulunurken, bilgisayarında çok sayıda porno film ve öğrencilerle yazışma tespit edildi. Tutuklanan U.Ç. hakkında ‘çocuğun cinsel istismarı’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘uyuşturucu madde sağlama’, ‘ateşli silah ve mermi bulundurma’, ‘çocuğu müstehcen yayınları seyretmeye teşvik’ten 150 yıla kadar hapis istendi. Ağustos ayında Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlanan U.Ç., davanın ikinci celsesinde uzun tutukluluk süresinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlali olduğu belirtilerek tahliye edildi.  ‘BASİT’ İSTİSMAR Son celsede savcı Şaban Özdemir, sanığın mağdurlara uyuşturucu içirdiği iddiasıyla açılan davadan beraatını istedi. Özdemir, mağdurların kendi rızaları olduğunu ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığını söyleyerek U.Ç.’nin ‘cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’  suçundan da beraatını istedi. R.A.’ya ‘cinsel saldırı’nın mağdurun kendi rızasıyla olduğunu belirten savcı, U.Ç.’nin bu suçtan da beraatını istedi. G.D. ve N.K.’ya yönelik suçlarını da ‘basit cinsel istismar’ olarak değerlendiren savcı, sanık U.Ç.’ye 3.5 yıldan 10 yıla kadar hapis verilmesini talep etti.    
  • TÜRGEV’den 100 bin TL’lik dava

    TÜRGEV’den 100 bin TL’lik dava

    TÜRGEV adına vakıf yetkilisi Ali Çevik’in Avukatı Selma Yıldız aracılığıyla İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun TÜRGEV hakkında gerçeklikle ilgisi olmayan, hakaret ve iftira içeren sözler sarfettiği ileri sürüldü. Hiçbir şekilde eleştiri ve yorum sınırları çerçevesinde değerlendirilemeyecek bu sözlerin vakfın manevi olarak yıpranmasına neden olduğu vurgulandı.                                 
  • Gül hakkında takipsizlik kararı

    Gül hakkında takipsizlik kararı

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, On Birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkındaki Refah Partisi dönemine ait “Kayıp Trilyon” soruşturmasında takipsizlik kararı verdiği bildirildi. Kararda, “kamu davası açılmasını gerektirir delil elde edilemediğinin” belirtildiği öğrenildi.      Cumhurbaşkanlığının sona ermesinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe vererek, Gül’ün “Kayıp trilyon” iddialarına ilişkin yargılanmasını isteyen İşçi Partisinin, kararda “suç ihbarında bulunan” olarak yer aldığı kaydedildi. Gül, soruşturma kapsamında 18 Kasım 2014’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek ifade vermişti. Gül’ün resmi internet sitesinden bir gün sonra yapılan açıklamada, şöyle denilmişti:      “On Birinci Cumhurbaşkanı Gül, görev süresinin bitmesini takiben Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlıkları nedeniyle işlem görmeyen hakkındaki davanın sonuçlandırılması için gerekli muamelenin yapılmasını istemişti.      Başsavcılığın ilgili dosyayı tekemmül ettirmek maksadıyla hukuki usuller çerçevesinde ifadeye davet etmesi neticesinde On Birinci Cumhurbaşkanı Gül, dün savcılığa giderek ifadesini vermiştir.      ‘Kayıp trilyon’ davasına bakan Ağır Ceza Mahkemesinin, kendisi gibi ilgisiz bütün parti yetkilileri hakkında ve özellikle de Refah Partisinin bu konularla ilgili Genel Muhasibi hakkında bile beraat kararı verdiğini hatırlatan Gül, ‘Hukukun tüm koşullarıyla eksiksiz ve kusursuz olarak işlemesi, hiçbir konuda en küçük bir kuşkunun hiçbir taraf için kalmaması maksadıyla bizzat ifade verdiğini’ belirterek, bu işlemin tamamlanmasından ötürü duyduğu memnuniyeti ifade etmiştir.” Cuma ilgisi 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün cuma namazını İstanbul Fatih’teki Yavuz Sultan Selim Camii’nde kıldı. Camiye girerken güvenlik nedeniyle üzerileri aranan vatandaşlar, çıkışta ise Gül’e yoğun ilgi gösterdi. Namazın ardından kendisine el sallayanları selamlayan Gül de yanına gelen gençlerle de sohbet edip selfie çektirdi.
  • TSK’daki cemaatçi hukukçular şimdi kamikaze oldu

    TSK’daki cemaatçi hukukçular şimdi kamikaze oldu

    TSK içerisindeki cemaatçi yapılanmayla ilgili açıklamalarda bulunan Eryaşa, şunları söyledi: “Askerdeki emir komuta zinciri önemli. Çünkü, askerdeki esas duruş sistemi, kimsenin çıkıntılık yapmasına izin vermez. Birisini bir adım önce ya da arkada olursa kendisini deşifre eder ve tırpanlanır. Cemaat yapılanmasındakilerde, o esas duruş sırasında, şu ana kadar kendilerini gizlediler. Ama askeri yargı sistemindeki uzantıları artık gizlenemez hale geldi. Çünkü, bizler için sivil mahkemelere hazırlayıp gönderdikleri kararlar ya da raporlar, onları ortaya çıkardı. Deşifre olduktan sonra ise, artık bir kamikaze gibi saldırıya geçtiler. Ceza alınması için, ellerinden geleni yaptılar. Ben daha önce TSK içerisindeki cemaatçi yapılanmaya dikkat çekmiştim. Cemaati deşifre etmeye çalışan askeri savcılar, ya casus oldu ya da darbeci bir şekilde görevlerinden uzaklaştırıldılar. Ama askeri yargı ve hukuk müşavirliği, önemli hatalara imza attı. Özel yetkili mahkemeler, bir rapor istediği zaman, bunu Genelkurmay Başkanlığı makamına yazı yazıp istedi. Adli müşavirlik ise Genelkurmay Başkanı namına, bu yazılara cevap verdi. Böylelikle, ortada yaşanan bu hukuksuzluktan Genelkurmay Başkanları da sorumlu. Onların ‘Benim haberim yoktu’ deme şansları yok. Çünkü bu yetki onlar adına kullanıldı. Dolayısıyla önümüzdeki zamanda onlar içinde hukuksal bir sıkıntı çıkabilir.”                      
  • Müdürlerin ismini verdi

    Müdürlerin ismini verdi

    Hükümlü bulunduğu Kandıra Cezaevi’nden 10.30 sıralarında Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirilen Samast, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Yusuf Hakkı Doğan’a yaklaşık 3 saat ifade verdi. İlk soruşturmayı yürüten Savcı Muammer Akkaş tarafından tanık olarak dinlendiği dönemde cinayete ilişkin kayda değer yeni bir bilgi vermeyen Samast’ın bu sefer detaylı bilgiler verdiği ifade edildi. 8 sayfalık ifade veren Ogün Samast, soru cevap şeklindeki ifadesinde Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’i ‘Büyük abi’ olarak tanınan Erhan Tuncel aracılığıyla bildiğini, yüz yüze görüşmediğini söyledi. Samast’ın ayrıca savcıya 3. bir kişinin daha adını verdiği belirtildi. Bazı Emniyet müdürlerinin ismini verdiği iddia edilen Samast, ifadesinin ardından yeniden Kandıra Cezaevi’ne götürüldü.   TUNCEL DE DİNLENECEK Örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle İstanbul 2’nci Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın, özel yetkili mahkemelerin kapatılmasının ardından Dink’in öldürülmesine ilişkin İstanbul 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ana davayla birleştirilmesinin ardından Samast, soruşturmayı yürüten Yusuf Hakkı Doğan’a mektup göndererek ifade vermek istediğini belirtmişti. Soruşturma kapsamında kamuoyunda ‘Büyük Ağabey’ olarak bilinen Ergenekon ana davası sanıklarından Erhan Tuncel’in de tanık olarak dinleneceği öğrenildi.  
  • 5 madenci toprağa verildi

    5 madenci toprağa verildi

    Dün cansız bedenlerine ulaşılan işçiler Kamil Yaman, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer, Hüseyin Gültekin ve Ali Haznedar, cenaze araçlarıyla Ermenek Devlet Hastanesinden alınarak Nezehat Ahmet Keleşoğlu Camisi’ne getirildi. CENAZEDE GÖZYAŞLARI SEL OLDU / Foto Galeri Türk bayrağına sarılı tabutlar, burada törenin düzenleneceği alana konuldu.   Bu sırada işçi yakınları, tabutlara sarılarak gözyaşı döktü. İşçilerden Ali Haznedar’ın tabutunun üzerine madenci bareti ve bebeğine ait patik konulduğu görüldü. Bu sırada işçilerden Mehmet Özcan’ın 10 yaşındaki oğlu Hüseyin Özcan ve bazı işçi yakınları baygınlık geçirdi. Özcan ve fenalık geçiren diğer işçi yakınlarına, sağlık görevlileri müdahale etti. Karaman Müftüsü Nuri Değirmenci, tören öncesi yaptığı konuşmada, işçilerin şehit hükmünde olduğunu belirterek, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in daha önceki toplu cenaze namazında yaptığı iş güvenliğiyle ilgili konuşmasını hatırlattı. Cuma namazının ardından, cami önünde 5 işçi için ayrı ayrı cenaze namazı kılındı. Törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Karaman Valisi Murat Koca, bazı milletvekilleri, işçi yakınları ve vatandaşlar katıldı. Ardından, işçilerin cenazeleri defnedilecekleri köy ve mahallelerine götürülmek üzere cenaze nakil araçlarına konuldu.
  • İntihar eden erin ailesine şehit maaşı

    İntihar eden erin ailesine şehit maaşı

    2003 yılında Kars 14’üncü Mekanize Tugay Komutanlığı’nda askerlik görevini yapan Piyade Er Remzi Kılıçaslan, nişancılık eğitimi sırasında atış için hazırlanan G-3 piyade tüfeği ile intihar etmişti. Kılıçaslan’ın ailesi çocuklarının ‘vazife malulü’ sayılarak kendilerine maaş bağlanması talebiyle SGK’ya başvurmuştu. Olumsuz yanıt alan Kılıçaslan Ailesi, Ankara 4’üncü İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme de ilk defa, intihar eden bir askerin görev şehidi sayılmasına karar verdi. Mahkeme kararında şu değerlendirmede bulunuldu: “İntihar vakalarının psikolojik rahatsızlıklar neticesinde görüldüğü, Remzi Kılıçaslan’ın yaptığı hizmet nedeniyle veya bu yüzden maruz kaldığı psikolojik rahatsızlık sonucu intihar girişiminde bulunmuş olabileceği, Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Yönetmeliğin 2’nci maddesi hükmüne de görevi nedeniyle maruz kalınan hastalık sonucu ölüm olayının gerçekleşmesi sonucu durumunda aylık bağlanması gerektiğinin belirtildiği görülmektedir. Remzi Kılıçaslan’ın yaptığı görev nedeniyle maruz kaldığı hastalık (psikolojik rahatsızlık) sonucunda intihar edebileceği hususu göz önüne alınarak davacının talebinin değerlendirmesi gerekmekte iken, davacının vefat eden oğlu Remzi Kılıçaslan’ın vazife malulü sayılması yönündeki talebinin zımmen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline karar verildi.”  Karar üzerine Kılıçaslan Ailesi’nin avukatı İsmail Kılıç, aileye maaş bağlanması için SGK’ya başvurdu. SGK, gönderdiği yanıtta, 1 Ekim 2014 tarihinden itibaren askerin annesine maaş bağlandığını ifade ederek, “Remzi Kılıçaslan’ın annesine kurumumuzca Ankara 4’üncü İdare Mahkemesi’nin kararına istinaden 1 Nisan 2013 (SGK’ya başvuru tarihi) tarihinden itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri vazife malullüğü yetim aylığı bağlanmış olup ayrıca 5434 Sayılı Kanun’un Ek 79’uncu maddesine göre ek ödeme (tütün ikramiyesi) tahakkuk ettirilmiştir” denildi. KARDEŞİ KAMUDA İŞE ALINACAK Avukat Kılıç, İdare Mahkemesi’nin kararının üzerine Kılıçaslan Ailesi’nin de bütün şehit yakınlarının faydalandığı haklardan yararlandırıldığını belirterek, “Askerin kardeşinin kamuda bir işe alınması hakkından faydalandırılacağı da belirtildi” dedi.  
  • 71’lik kapkaççıyı ambulans ile götürdüler

    71’lik kapkaççıyı ambulans ile götürdüler

    Ulukavak Mahallesi’nde bir kadının kapkaç yöntemiyle çantasının çalındığı ihbarını alan polis ekipleri, kısa sürede olay yerine ulaştı. Kapkaç mağduru N.E’nin (28) ifadesinde, bir banka şubesinden bin 800 lira çekip çantasına koyduktan sonra evine gitmek için yola çıktığı sırada, sırtına aldığı darbeyle yere düştüğünü, elinde silah bulunan kar maskeli bir kişinin çantasını alarak olay yerinden kaçtığını belirtmesi üzerine ekipler, bölgede geniş çaplı arama başlattı. Şüphelinin kaçış istikametindeki birçok ev ve iş yerinin güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen ekipler, kar maskeli şüphelinin bir yerde maskesini çıkarttığı andaki görüntülere ulaştı. Eşkali belirlenen şüphelinin adres tespiti sonrasında harekete geçen ekipler, takibe aldıkları zanlıyı, evine girmek üzereyken yakaladı. Adının Halil K. (71) olduğu belirlenen şüpheli, gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne götürülen şüphelinin buradaki ifadesinde, iddiaları reddettiği öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmek üzere nezarethanede tutulan şüphelinin heyecandan baygınlık geçirmesi üzerine polislerce çağrılan 112 Acil ekiplerince zanlıya ilk müdahale nezarethanede yapıldı. Şüpheli, daha sonra tedbir amaçlı Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Şüphelinin, sağlık kontrolleri sonrasında adliyeye sevk edileceği öğrenildi. Öte yandan, güvenlik güçlerinin çalınan çantayı bulamadıkları bildirildi.
  • TSE bürosunun asansörü mühürlendi

    TSE bürosunun asansörü mühürlendi

    Doğu Anadolu Proje Koordinatörlüğü, asansör konusunda uzman 7 mühendisi ile kent merkezinde 2 bin 690 asansörü kontrolden geçirdi. TSE’nin bulunduğu apartman dahil yüzde 58’ini oluşturan 1579’una halatları kopma noktasına geldiği, rayları bağlantı yerinden çıktığı, fren tertibatı kaynaklandığı, güvenlik sistemi çalışmadığı, motor yan yatak montajı olmadığı ve beton bloklar üzerine monte edilmediği için ’kırmızı etiket’ yapıştırdı. TSE yetkilileri, vatandaşların asansörlere binerken çok dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, “Kaçıncı katta oturursanız oturun üzerinde kırmızı etiket olan veya etiketi bulunmayan asansörü kullanmak yerine merdivenle çıkmayı tercih edin” dediler. SIRADA ADLİYE SARAYI VARTSE yaptığı kontrollerden sonra ’tabut asansörler’ diye nitelendirdiği asansörlerin kullanılmaması için ilçe belediyelerine bildirdi. Yakutiye belediyesi sınırları içinde bulunan 215 ’kırmızı etiketli’ asansörden 213’ünü mühürledi. Ekipler 214’üncü olarak da TSE bürosunun bulunduğu 7 katlı apartmanın asansörünü mühürledi. Kırmızı etiketli asansörlürenin tümünü mühürlemek için yola çıktıklarına dikkati çeken Zabıta Müdürü Lütfettin Polat son olarak Adliye Sarayı’nın asansörünü de mühürleyeceklerini bildirdi. Hangi kurum ve kuruluş olursa olsun insan hayatını tehdit edecek hiçbir şeye izin vermeyeceklerini belirten Ak Partili Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut ise, “Bizim için insan hayatı çok önemli. TSE’nin kırmızı etiket yapıştırdığı tüm asansörleri mühürledik. Sorunları giderilmeyen hiçbir asansörün mührünü açmayacağız” diye konuştu.  
  • Ders saatleri azalıyor, Teneffüs süreleri uzuyor

    Ders saatleri azalıyor, Teneffüs süreleri uzuyor

    19. Milli Eğitim Şurası’nda “Öğrenim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri” başlığı altında toplanan komisyondan, ortaokullardaki 35 saatlik ders süresini 30’a düşürme kararı çıktı. Bunun yanı sıra 29 saat olan zorunlu ders süresi de 25’e düşürülürken, ders saatlerinin yoğunluğu nedeniyle kısalan teneffüs süreleri ise uzatılacak. Söz konusu düzenlemeyle okulların giriş-çıkış saatlerinde de değişiklikler olacak. Ders saatleri ile ilgili komisyon kararları genel kurulda görüşülecek. Antalya’da düzenlenen MEB’in “en üst danışma kurulu” niteliğindeki şura,  “Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri”, “Öğretmen Niteliğinin Arttırılması”, “Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması” ve “Okul Güvenliği” konularının ele alındığı komisyon çalışmalarıyla devam ediyor. Şuranın, ikinci gün çalışmaları tamamladı. 19. Milli Eğitim Şurası’nın ikinci günününde, öğretim programları ve haftalık ders çizelgelerinin görüşüldüğü komisyon en fazla tartışmaların yer aldığı komisyon oldu. Komisyonda, bugün ilkokul ve ortaokul kademesindeki öneriler ele alındı. İlkokullara ilişkin öneriler arasından, görsel sanatlar ve müzik derslerinin haftada en az ikişer ders saati olması, ilkokul 1,2 ve 3. sınıflarda din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin konulması, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programlarında çoğulcu anlayış ilkesine yer verilmesi, trafik güvenliği ile insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi derslerinin, haftalık ders çizelgesinden kaldırılması, trafik güvenliği dersinin içeriğinin hayat bilgisi dersi içinde, yurttaşlık ve demokrasi dersinin içeriğinin de sosyal bilgiler dersinde verilmesi, müfredat programların 1,2, 3 ve 4. sınıflarda sadeleştirilmesi, fen bilgisi ve sosyal bilgiler dersinin 4. sınıftan itibaren programa eşit bir şekilde yansıtılması, fen bilimleri dersinin adının fen bilgisi olarak değiştirilmesi önerileri kabul edildi. Toplumsal cinsiyet eşitliği 3. sınıftan itibaren Komisyonda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gelen bir katılımcının,  toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin zorunlu bir ders olmasını gerektiği yönündeki önerisi ise  “toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun 3. sınıftan itibaren mevcut bir ders içinde bir ünite olarak işlenmesi” şeklinde değiştirilerek benimsendi. Öğrenciler ders saatinin 30 olmasını istedi İlkokul kademesindeki önerilerin tamamlanmasının ardından ortaokul kademesindeki önerilerin görüşülmesine geçildi. Komisyonda, ortaokullarda haftalık ders saatinin 30 ya da 35 saat olması konusunda görüş birliğine varılamaması üzerine Komisyon Başkanı Hayati Akyol, öğrencilerden görüş aldı. Öğrenci ve velilerin, “30 saat” olması yönünde görüş bildirmesi üzerine, öneri, “Ortaokullarda haftalık ders saatinin 30 saat olması” şeklinde oylanarak oy birliğiyle kabul edildi. Zorunlu ders saatinin 25, seçmeli ders saatinin 5 saat olması, tüm okullarda normal eğitime geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınması, görsel sanatlar ve müzik derslerinden biri seçilerek haftada 2 saati olarak kesintisiz bir şekilde verilmesi önerileri oy birliğiyle kabul edildi. Çalışmalar yarın da devam edecek “Okul Güvenliği”, “Öğretmen Niteliğinin Arttırılması”, “Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Arttırılması” komisyonlarında da önerilerin görüşülmesine devam edildi. Komisyon üyelerinin, öneriler üzerindeki müzakerelerinin ardından yarın önerilerin oylamasına geçilecek. Müzakereler, neticesinde oy birliğine varılan maddeler, genel kurula sunulmak üzere hazırlanan rapora ekleniyor. Çalışma grupları, yarın ve cuma günü çalışmalarını sürdürecek. Gruplarda, hazırlanan raporlar, 6 Aralık Cumartesi günü genel kurulda oylanacak ve kabul edilen öneriler tavsiye kararlarına dönüşecek. Bu tavsiye kararları, bakanın onayı sonrası tebliğler dergisinde yayınlanacak. Şura genel sekreterliği tavsiye niteliğindeki kararları bakanlığın ilgili birimlerine gönderecek.
  • Skandal iddia! 3 ay gerçek doktor gibi muayene yaptı, reçete yazdı

    Skandal iddia! 3 ay gerçek doktor gibi muayene yaptı,..

    Türkiye’nin en büyük hastanelerinden İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geçen ağustosta bir doktorun tavsiyesi ile başvuran Ali Haktan Yılman, pratisyen hekim olduğunu ve ekimdeki Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS ) hastanenin “acil” bölümünü tercih edeceğini söyledi. Bu süreçte acil serviste gözlemlerde bulunmak istediğini belirten Yılman’a izin verildi, ama muayene yaptırılmadı. Ancak hekimlerle arkadaşlığını ilerleten Yılman, […]