Kanserde yaşam süresini uzatan tedaviler

Kanser vakalarının 2035 yılına kadar yüzde 70 oranında artacağı tahmin ediliyor. Kanser tedavisinde kemoterapinin yanı sıra tedavinin önemli bir bölümünü radyoterapi uygulamaları oluşturuyor. Yeni nesil radyoterapi araçları konusunda son yıllarda önemli gelişmelerin gerçekleştirildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Radyasyon Onkolojisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, “Radyasyon Onkolojisi alanındaki gelişmeler sayesinde yaşam süresi uzadı ve hastanın yaşam kalitesi arttı. Dünyada nadir olarak kullanılan son teknoloji cihazlarla hastalarımıza hizmet veriyoruz” açıklamasında bulundu.

Radyocerrahi tedavilerinde sınırları düzgün belirlenen tümörler üzerine oldukça yüksek dozların bir veya birkaç seansta gönderilerek hastalığın yok edilmesinin amaçlandığını anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Radyasyon Onkolojisi Bölümü Direktörü Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, “Özellikle son yıllarda önemi daha da artan radyocerrahi uygulamaları artık kısa sürede, etkili ve yan etkisiz bir şekilde gerçekleştirilebiliyor” dedi.

Akıllı radyoterapi gibi kişiye özel tedaviler önem kazanacak
Radyoterapide yakın gelecekte artık hastaya özel tedavilerin daha çok önem kazanacağını söyleyen Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, “Akıllı radyoterapi yöntemleri ile tümörün genetik özelliklerine göre kişiye özel ışın tedavileri önümüzdeki yıllarda daha çok gündeme gelecek ve tartışılacak” diye konuştu.

Hastanın yaşam kalitesi düşmüyor
Radyocerrahi uygulamasının doğru hasta seçiminde oldukça etkili olduğunu belirten Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, “Akciğer, omurilik, meme, karaciğer, pankreas, böbrek üstü bezi ve prostat gibi vücudun her yerine radyocerrahi uygulanabiliyor. Hastalar artık ertesi gün işe gidip hayat kalitesi düşmeden yaşamına devam edebiliyor. Radyocerrahi, yıllar geçtikçe daha çok tercih edilmeye başlandı” dedi.

Modern cihaz altyapısı ile hizmet veriliyor
Anadolu Sağlık Merkezi’nin Radyasyon Onkolojisi departmanının sürekli yenilenen modern cihaz altyapısı ile hastalarına hizmet verdiğini belirten Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, “Radyocerrahi uygulamaları sırasında hedefimiz tümörü yok ederken çevresindeki ışından etkilenebilecek diğer kritik organların maksimum korunmasıdır. Bu doğrultuda hastanemizde Discovery RT, Varian Edge, Cyberknife M6 ve Radixact cihazlarımız bulunuyor” şeklinde konuştu. Hasta tedavi planlamalarının Discovery RT tomografi cihazı ile yapıldığını anlatan Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, “Varian Edge, klasik tedavi teknikleri ve radyocerrahi gibi gelişmiş diğer tedavi yöntemlerini aynı cihaz platformunda toplayan cihazlarımızdan biridir. Kafa ve beden içi tüm tümörler bu cihaz ile kolaylıkla tedavi edilebiliyor ve tümöre yüksek doz verilirken tümör çevresindeki normal dokuları korumak mümkün oluyor” dedi.
1500 farklı noktadan ışın gönderilebiliyor
Bir diğer radyoterapi cihazının Cyberknife M6 olduğunu belirten Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, “Bu cihaz ile hassas 6 eksenli robotik kol üzerine yerleştirilerek ışınlamalarda milimetrik doğruluk sağlanabiliyor. Tedavi sırasında robotik kolun hassas hareketleri ile birlikte yaklaşık 1500 farklı noktadan hasta üzerine ışın gönderilebiliyor. Yüksek doz hızı sayesinde de tedavi süreleri oldukça kısaldı” dedi. Synchrony Solunum Takip Sistemi yazılımı yardımıyla solunuma bağlı tümör hareketinin verilen ışın ile anında senkronize edilebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, “Gerçek zamanlı hasta solunumu ile tümör lokalizasyonu arasında solunum döngüsünün birçok fazında korelasyon oluşturularak, solunuma bağlı tümör hareketi belirlenebiliyor” açıklamasında bulundu.

Beyin ışınlamalarında saçlı deri korunabiliyor
Dünyada az sayıda merkezde bulunan son teknoloji ürünü Radixact cihazının Türkiye’de ilk olarak Anadolu Sağlık Merkezi’nde kullanılmaya başlandığının altını çizen Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, “Radixact cihazı ile 3 boyutlu gerçek bilgisayarlı tomografi görüntüsü kullanılarak hassas tedaviler yapılabiliyor, en az yan etki ile hasta ışınlanıyor. Beyin ışınlamalarında saçlı deri koruması yapılarak hastaların saçları korunabiliyor. Hasta acı hissetmiyor ve geniş ve uzun alanlarda kesintisiz tedavi olanağı sağlanabiliyor” dedi.