Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52’si tutuklu, 12’si firari, 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Başbakanlık adına avukatlar Halit Çokan, Emre Arık, TBMM adına avukat Ömer Burak Barış ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan’ın avukatı Samet Genç de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmayı AK Parti Çayırova İlçe Başkanı Ali Osman Gür ve yönetim kurulu üyeleri, AK Parti İlçe Kadın Kolları Üyeleri, Çayırova Belediye Meclis Üyeleri, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da takip etti.
İstanbul Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklu yargılanan Mevlüt Keleş, tutuklu bulunduğu Silivri 8 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandığı duruşmada tanık olarak dinlendi.
Keleş ifadesinde, 15 Temmuz’da Komodor Kurmay Albay olarak görev yaptığını, aynı görevde nöbetçi subayı olarak görev yaptığını, darbe girişimi sırasında yıllık izinde olduğunu, televizyondan köprünün askerler tarafından kapatıldığını gördüğünü ve daha sonra 23.00 sıralarında Donanma Komutanlığı Harp Filosu Karargahına gittiğini söyledi.
– “Murat Erdem neden ağlamaklıydı?”
Davanın müştekilerinden Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım’ın odasına girdiğini, odada eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı tutuklu sanık Murat Erdem ve bir albay ile birkaç kişi daha olduğunu anlatan Keleş, “İskender amiral, gemileri seyre kaldırma emrini veren Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay’a çok sinirlenmişti. Bana doğru dönerek, ‘Ayhan Bay’ı hemen derdest edip bana getirin’ şeklinde emir verdi.” diye konuştu.
Albay Murat Erdem’in çok gergin, sinirli ve ağlamaklı bir şekilde kendisine sıkıyönetim mesajını gösterdiğini dile getiren Keleş, mesajda Genelkurmay Başkanı’nın imzasının bulunmadığını, Yurtta Sulh Konseyi’nin olduğunu belirtti.
Keleş, daha sonra Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren’in bir albayla geldiğini ve İskender amirali alarak götürdüklerini ifade etti.
Başbakanlık avukatı Halit Çokan’ın, “Murat Erdem neden ağlamaklıydı?” şeklindeki sorusuna Keleş, “İskender amiralin Murat albaya bağırdığını duydum. Neler konuşulduğunu bilmiyorum.” yanıtını verdi.
Tutuklu sanık Murat Erdem söz alarak, “İskender Yıldırım, yüzüme sıkıyönetim mesajını fırlatarak bana küfretti. Üzerime yürüyüp darbetti. Şoke olmuştum. O nedenle ağlamaklıydım.” şeklinde konuştu.
Erdem, 16 Temmuz’da Donanma Komutanlığında kontrolü ele alan İskender amiralin kendisine, “İkinci bir emre kadar görevden alındın. Evine git.” dediğini söyledi.
– Tanık Mesut Gürgil
Kocaeli’de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklu yargılanan diğer sanık Mesut Gürgil, duruşmada tanık olarak dinlendi.
Darbe girişimi akşamı Harp Filosu Karargahında teğmen rütbesiyle nöbetçi subay olarak görev yaptığını anlatan Gürgil, 21.00 sıralarında Harekat Merkezini arayarak, gemilerin neden seyre kalktığını sorduğunu, terör tehdidi ve sabotaj alarmı olduğu şeklinde cevap verildiğini söyledi.
Saat 22.00’de tüm gemilerin Poyraz Limanı’ndan çıkış yaptığını belirten Gürgil, şöyle konuştu:
“O sırada amiral Ahmet İskender Yıldırım geldi. Albay Mevlüt Keleş ve Ahmet Gül’e neler olduğunu sordu. O sırada amiral Hayrettin İmren yanında bir albayla geldi. İskender amiralle odasında bir süre konuştular. İmren, İskender amirale, ‘Sen benim sınıf arkadaşımsın. Bana güvenebilirsin, seni güvenli bir yere götüreceğim.’ dedi. İskender amiral, İmren ve yanındaki albayla merdivenden inerken bana, ‘Bu bir karşı darbedir. Bunu nöbet kayıt defterine (jurnal) yaz.’ dedi. Aşağıya indiklerinde Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem sıkıyönetim mesajını getirip, İskender amirale gösterdi. İskender amiral mesajı okuyunca çok sinirlendi. Murat Erdem’e küfür ederek, ‘Mesaj gelmiş neden bana daha önce getirmedin.’ diyerek, mesajı yüzüne fırlattı.”
Gürgil, 16 Temmuz sabah saatlerinde amiraller Hayrettin İmren, Nazmi Ekici ve Ayhan Bay’ın sahil güvenlik botu ile kaçtığını, daha sonra Ahmet İskender Yıldırım’ın hazır kıta askerleriyle içeriye girdiğini, askerlerin silahlarını toplatarak, üste kontrolü sağladığını ifade etti.
Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.