CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yunanistan Savunma Bakanı bana cevap verdi, ‘Gel de al.’ diyor bana. 2019’da geleceğim, o adaların tamamını alacağım. Bunu niye söylüyorum? Bir dönem bunlar Kıbrıs için de söylüyorlardı ‘Gel de al.’ diye. Rahmetli Ecevit ne yaptı? Çıktı ve gitti aldı. Bitti o kadar.” dedi.
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde bir restoranda sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, kamyoncuların sorunlarına değinerek, 2018 yılı bütçe görüşmelerinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir bölümü sadece kamyonculara ayırdıklarını söyledi.
Bütçe görüşmeleri sırasında kamyoncuların bütün sorunlarını tek tek saydığını fakat kamyoncuların kendisine destek vermediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, günde 8-9 saat direksiyon başında olan 1 milyon 350 bin kamyoncunun dünya kadar derdi olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin ardından özel vergi kanunları çıkarıldığını ve dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in toplanan her deprem vergisiyle ilgili yapılan harcamaları Başbakanlığın sitesine koyarak milletin takdirine sunduğunu anlatarak, “Şimdi kalkıp dediler ki ‘Suriyeliler için 30 milyar dolar para harcadık.’ dediler. Ben de çıktım dedim ki ‘Bu 30 milyar doları kimin için ve ne zaman harcadık?’ Kıyamet koptu, her türlü hakaret geldi. Bu ülkede 80 milyon kişi vergi ödüyor, 30 milyar dolarını sen alıyorsun Suriyelilere veriyorsun. Başımın üstüne. Ver ama kime verdin bu parayı, hangi Suriyeliye verdin? 30 milyar doları 3 milyon Suriyeliye verse herkes ev bark sahibi olurdu. Nerede bu para? Ben tüyü bitmemiş yetimin hakkı için soruyorum, bana kızıyorlar niye bunu soruyorsun diye.” ifadelerini kullandı.
Günün 24 saati her türlü hakarete maruz kaldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Sanıyorlar ki ben geri adım atacağım, asla ve asla bir milim geri adım atmayacağım. Bu milletin hakkını, hukukunu, adaletini sonuna kadar savunacağım. Benim için yandaş yok, benim kitabımda vatandaş var.” diye konuştu.
– “Sarraf davalarından vazgeçmek istiyor”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin iyi yönetilmediğini, hiç kimsenin hayatından memnun olmadığını ileri sürerek, şunları kaydetti:
“Büyüme yüzde 11,1 arttı. İyi de büyüme yüzde 10’ları aştıysa kamyon şoförü niye şikayet ediyor, çiftçi niye şikayet ediyor, işçi niye şikayet ediyor, ev kadınları niye şikayet ediyor? Kimin cebi şişti? Vatandaşa soruyorum, esnaf hayır diyor, emekli hayır diyor, işçi hayır diyor. İyi de bu parayı kim aldı, nereye gitti bu para? Ben bu paraların hesabını soracağım. Sen vergi vermemek için akraba-i taallukatınla gideceksin Man’da şirket kuracaksın, ben bunun hesabını sorunca bana her türlü hakareti yapacaksın.”
Alın teriyle rızkını kazanan herkesin yanında ve başının üstünde yeri olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rızık helallikle ilgili bir kavramdır. Helal olan alın teriyle kazanılan paradır. Helal olan emek karşılığında kazanılan paradır. Çiftçi sabahın köründe tarlaya gidiyorsa kamyon şoförü günün 24 saatinde direksiyonun başında çalışıyorsa sabahın köründe anne kalkıp çocuğunun karnını doyurup okula gönderebiliyorsa; helallik budur, rızık budur ama sen bunların hiçbirisini yapmayacaksın, Rıza Sarraf gelecek senin bakanlarına milyonlarca dolar rüşvet verecek, sen o dosyayı kapacatacaksın ve bana kalkıp rızıktan söz edeceksin. Sen rızıktan asla söz edemezsin, rızık başka, haram başka. Haramla rızkı kimse karıştırmasın. Her alın terinin damlası benim başımın üstüne ama sen kalkacaksın Rıza Sarraf aleyhine tek cümle bile kullanmayacaksın. ‘Bu adam sahtekardır.’ diyemiyor. Ben söylüyorum, bu adam sahtekardır. Yeni mi söyledim, hayır. Daha önce de söyledim. Rıza Sarraf da benim aleyhime dünya kadar dava açtı. Tazminat davaları açtı. Şu anda tazminat davaları Yargıtay’da. Dün avukatı telefon etmiş, ‘Biz davalardan vazgeçmek istiyoruz.’ diye. İster geç ister geçme kardeşim, sahtekarın davası neyse o davanın üzerine sonuna kadar gideceğiz.”
– “2019’da o adaların tamamını alacağım”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yunanistan’ın Ege adalarının 18’ini işgal ettiğini” dile getirdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etit:
“Ya arkadaş, benim her söylediğime laf yetiştiriyorsun, bir de bu 18 adayla ilgili bir cümle kur. Cümle dahi kurulmuyor. Yunanistan Savunma Bakanı bana cevap verdi, ‘Gel de al.’ diyor bana. 2019’da geleceğim, o adaların tamamını alacağım. Bunu niye söylüyorum? Bir dönem bunlar Kıbrıs için de söylüyorlardı ‘Gel de al.’ diye. Rahmetli Ecevit ne yaptı? Çıktı ve gitti aldı. Bitti o kadar. Korkudan cevap bile veremiyor. Hani sen dünya lideriydin kardeşim, herkes önünde titriyordu. Süleyman Şah Türbesi’ni kendi topraklarımızdan kaçırdık. Kimse bana millilikten söz etmesin. Kendi toprağını terör örgütüne bırakacaksın, kendi türbeni alacaksın kaçıracaksın. Sonra da kalkacaksın bana ‘Ben milliyim’ diyeceksin. Olmaz, ben gerekirse orada şehit olurum ama toprağımı korurum. Vatanım için her şeyi yaparım. Ege adalarının 18’inde gidecek Yunanlılar askeri birliklerini kuracak, askerlerini götürecekler orada konuşlandıracaklar, ben bunu dile getireceğim, tek cümle bile etmeyeceksin. Kimsin sen? Hani milliydin, niye demedin Yunanistan Savunma Bakanı’na ‘Sen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anamuhalefet partisini tehdit edemezsin kardeşim.’ Niye demedin?”
Konuşmasının devamında işsizliğe değinen Kılıçdaroğlu, “Dört üniversite mezunundan biri işsiz. ‘Efendim ekonomi büyüyor.’ Ekonomi büyüyorsa işsizliğin düşmesi lazım, işsizlik artıyor. Ekonomi büyümüyor, birilerinin cebi büyüyor. Şimdi asgari ücret görüşmeleri var. Asgari ücret net 2 bin lira olmalı, vergisiz 2 bin lira olmalı. Daha önce ‘Asgari ücret bin 500 lira olsun.’ dedim, kıyameti kopardılar. ‘Parayı nereden bulacaksın?’ dediler. Bizim bütün belediyelerde bin 500 lira. Erzurum’un en küçük Çat Belediyesi, CHP’li belediye asgari ücreti net bin 500 lira yapıyorsa koskaca Türkiye Cumhuriyet Devleti bin 500 lira niye yapamıyor?” değerlendirmesinde bulundu.