“Anneler ninni söyleyerek deşarj olabilir”

 Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sefa Saygılı, ninnilerin sadece çocuklar için değil anneler için de rahatlatıcı etkisi olduğunu belirterek, “Ninniler aracılığıyla anneler çocuklarıyla dertleşiyor, dinginliğe kavuşuyor. Bu yüzden anneler ninni söyleyerek deşarj olabilir.” ifadelerini kullandı.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Saygılı, ninnilerin çocuğun büyütülmesinde birçok fonksiyonu olmasının yanında anneler için de değerli etkileri olduğunu aktardı.

Ninnilerin anneye adeta terapi etkisi yaptığını dile getiren Saygılı, “Çünkü ninniler aracılığıyla anneler çocuklarıyla dertleşiyor, dinginliğe kavuşuyor. Çocuğuyla iletişime girmenin hazzını yaşıyor. Bu yüzden anneler ninni söyleyerek deşarj olabilir. Anneler çocuklarını bağırlarına basarak, beşikte şefkatle sallayarak, kendi besteleriyle ve sevgi dolu ifadelerle onlara ninni söyleyerek aralarındaki bağı güçlendirir. Çocuğun gelişiminde anne sütü ne kadar etkiliyse, ninni söylemek de o kadar etkilidir.” yorumunu yaptı.

Saygılı, 0-6 yaş arası dönemde dil gelişiminin önemli ölçüde tamamlandığını, bu dönemde ninni ile uyutulan çocukların ana dili daha kolay öğrendiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Daha geniş ve zengin bir dil gelişimi sağlamak için çocukla konuşmak gerekiyor. Ninni erken dönemde bunu sağlıyor. Ninnilerdeki zengin müzikal yapı çocuğun ilgisini çekiyor. Ninniler aracılığıyla renkleri, mekânları, sayıları, hayvanları öğreniyor. Öte yandan kişilik gelişimini de etkiliyor. Bebekler anne sesini henüz anne karnındayken almaya başlar. Bu yüzden ninni ile uyuyan çocuk daha güvenli bir uykuya dalıyor. Anne, ninniyi sevgiyle samimiyetle şefkatle söylüyor, çocuğunu övgülere boğuyor, gelecekle ilgili hedefler gösteriyor. Bu da çocuğun kendine güvenini arttırıyor.”

– “Otizmli çocuk ninni aracılığıyla göz teması kurmayı öğrenebilir”

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saygılı, otizm, hiperaktivite gibi farklı durumlarda da ninnilerin olumlu etki gösterdiğinin altını çizerek, “Ninnilerin insan beyninin çeşitli bölümlerini geliştirdiğine dair araştırmalar mevcut. Örneğin otizm gibi hiperaktivite gibi durumlarda ninniler yatıştırıcı etki gösteriyor. Otizmli çocuk sosyal iletişimde yetersizlikler yaşıyor, göz teması kuramıyor. Otizmli çocuk ninni aracılığıyla anneyle göz teması kurmayı öğrenebilir, böylece sevgi dolu bir iletişim bağı oluşur. Aynı şekilde odaklanma sorunu yaşayan çocuklar için de hayli etkilidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Sadece çocuklar için değil anneler için de ninnilerin rahatlatıcı etkisi olduğuna değinen Saygılı, ninnilerin bir çeşit deşarj yöntemi olduğunu dile getirdi.

Ninniler aracılığıyla annelerin çocuklarıyla dertleştiğini, ninnideki sözlerle dinginliğe kavuştuğunu aktaran Saygılı, “Ninniler anneye adeta terapi etkisi yapıyor. Çocuğuyla iletişime girmenin hazzını yaşıyor. Çalışan annelerin artmasıyla günümüzde anne ile bebek arasındaki birliktelik azalmış durumda. Çocuklarını bakıcıya bırakmanın, gün içinde birlikte olamamanın vicdan azabını çeken anneler, işten geldikten sonra tatlı bir sesle, şefkatle söyleyecekleri ninniler sayesinde hem çocuklarını hem de kendilerini rahatlatabilir. Böylece annenin ‘çocuğuma yeteri kadar vakit ayıramıyorum’ gibi vicdani sesleri de azalmış olur.” ifadelerini kullandı.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nihat Öztoprak da ninniler sayesinde çocuğun ilk müzik zevkini, ana dilinde ve ana kucağında aldığını belirterek, “Bu çok önemli. Çocuk ninni ile ana dilini duymuş oluyor. Kulak aşinalığı böylece başlıyor. Ninni annenin çocuğuna söylediği şiir ve beste olduğu için ninnilerin esas şairleri, bestekârları da annelerdir. Son zamanlarda çokça telaffuz edilen yerli ve milli kavramını en hak eden unsurlardan biri de ninnidir.” açıklamasında bulundu.