Kar yağışlı

Donanma Komutanlığındaki darbe girişimi davası

Gündem - 18 Ocak 2018 15:39 A A

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 50’si tutuklu, 12’si firari 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki 250 kişi kapasiteli salonda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları hazır bulundu.

Duruşmaya müdahil olarak Başbakanlık avukatları Halit Çokan, Gül Gülmez, Emre Arık, TBMM avukatı Ömer Burak Barış ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan’ın avukatı Hüseyin Coşkun katıldı.

Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, AK Parti Gölcük İlçe Başkanı İdris Alp, yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bazı vatandaşlar da duruşmayı izledi.

Tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Mustafa Özdemir, “Tayininin çıkıp, ilişiğinin kesilmesine karşın üsse geldiği, üsse geldiği sıralarda ulusal medya ve sosyal medyada darbe girişimi ile ilgili henüz hiçbir haberin bulunmadığı, ülke genelinde gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişiminin bir parçası olarak hareket eden Tezcan Kızılelma’nın şüpheli Mustafa Özdemir’i makamına çağırıp, sıkıyönetim direktifini kendisine vererek, satır satır incelemesini, ne gerekiyorsa yapmasını, gerekiyorsa Cengiz Topel Sivil Hava Limanını zapt etmek üzere personel görevlendirmesi yapmasını istediği, bu emrin altında nöbetçi amiri olarak görev yapan personeli olduğu halde, birlikte görevli olmayan, birlikten daha önce ilişiği kesilen Mustafa Özdemir’e verildiği” suçlamaları karşısında savunma yaptı.

Kanun hükmünde kararname ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen Özdemir, hain darbe girişimini lanetlediğini belirterek, halkın üzerine kurşun sıkan, bomba atan FETÖ terör örgütü ile aynı kefeye konmasının kendisi için zulüm olduğunu savundu.

Deniz Hava Ana Üs Komutanlığındaki görevinden Çanakkale Boğaz Komutanlığındaki birliğine tayininin çıktığını anlatan Özdemir, 15 Temmuz günü eşi ve çocuklarıyla yemek yediğini, daha sonra alışveriş merkezinde gezdikleri sırada Üs komutanı Tuğamiral Kızılelma’nın emir astsubayının kendisini arayarak, terör saldırısı ve sabotaj tehdidinin olduğunu, acele birliğe gelmesini söylediğini ifade etti.

İlişiğinin kesilerek, tayinin çıktığını söylediğini aktaran Özdemir, “Bana durumun ciddi olduğunu ve komutanın derhal üsse gelmemi emrettiğini aktardı. Normalde tayinim çıktığı için 16 Temmuz’da ayrılacaktım. Hala birliğin personeli olduğum için ve terör alarmı verilmesi nedeniyle üsse gittim. Tezcan amiralin odasına girdim. Tabancası vardı. Bana, ‘Terör alarmı var. Nöbetçi amire yardımcı ol.’ şeklinde emir verdi. Durumun ciddi olduğunu anladım. O arada sıkıyönetim mesajının geldiğini duydum ama içeriğini bilmiyordum. Televizyonlar, köprünün askerlerce kapatıldığını, yurt genelinde terör saldırısı tehdidinin olduğunu söylüyordu. Gelen mesajın bununla ilgisi olabileceğini düşündüm. Kesinlikle darbe girişimi olduğunu bilmiyordum.” diye konuştu.

Üs komutanından, Cengiz Topel Havalimanının işgal edilmesi yönünde bir emir almadığını ileri süren sanık Özdemir, “Havaalanından birliğe sivillerin girmemesi yönünde bir önlem alınmış. Devriye çıkarılmış. Ancak sonradan devriyenin geri çekildiğini duydum. İlerleyen zamanlarda televizyondan darbe girişimi olduğunu, Deniz Kuvvetleri Komutanının darbenin içinde olmadıkları yönünde açıklaması olduğunu gördüm. Zaten ben de darbeci değildim ve darbe yanlısı bir emri uygulamıyordum. O yüzden içim rahattı.” şeklinde konuştu.

Uzun süre istihbarat şubede oturduğunu, lojmanının Gölcük Donanma Komutanlığında olduğunu ve oradan silah sesleri gelmesi üzerine eşinin aradığını belirten Özdemir, şöyle konuştu:

“Eşim ve çocuklarım silah seslerinden korkmuşlar. ‘İşin bittiyse yanımıza gel’ dediler. Ben birliğimden çıkmak istedim ama kapılara siviller tarafından iş makinesi ve kamyon yanaştırıldığını duyunca çıkmadım. Sabaha 08.30 gibi çıkmak istedim bu sefer üs komutanının emriyle çıkışların kapatıldığını öğrendim. Kendisinden izin almak için makamına gittiğimde, gözaltına alındığını öğrendim. Bir süre sonra kapılar açıldı. Ben de lojmana gittim. Zaten daha sonra yeni görev yerim olan Çanakkale’ye gittim. Benden hiç ifade alınmadı. 5 ay sonra gözaltına alındım ve tutuklandım.”

Üs komutanı Kızılelma veya başka birinin kendisine sıkıyönetim mesajını göstermediğini öne süren sanık Özdemir, Tezcan Kızılelma’nın makamında ana bağlı komutanlarla 15 Temmuz akşamı düzenlediği toplantıya çağrılmadığını ve katılmadığını ifade etti.

Bugüne kadar FETÖ ile bir ilgisinin bulunmadığını, ByLock kullanmadığını, dershanelerine ve okullarına gitmediğini, yurtlarında ve evlerinde kalmadığını, Bankasya’da hesabının olmadığını ve gazetelerine abone olmadığını savunan Özdemir, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Çapraz sorgusuna geçilen Özdemir, cumhuriyet savcısının, “Yüzbaşı Asım Beşli, Tezcan Kızılelma’nın darbeci olabileceğini düşünmüş ve bunu çevresiyle paylaşmış. Siz istihbarat şube müdürü olarak böyle bir şeyi düşünemediniz mi?” şeklindeki sorusuna, “Bizim görevimiz iç güvenlik. Herkes bizi istihbaratçı olduğumuz için ajanlık yaptığımızı sanıyor. Ben 2. Abdülhamit’in ajanı değilim. Ben üssün güvenliğinden sorumluyum.” diye cevapladı.

Başbakanlık avukatı Halit Çokan, “Siz birliğimizden ilişiğinizi kestiğiniz halde neden yetkinizi kullanarak görev yapmaya devam ettiniz?” sorusunu Özdemir, “Ben birliğimden ayrıldım ama ilişiğim 16 Temmuz’da kesiliyor resmi olarak. Ben terör alarmı verildiği için çağrıldım ve gittim. Benden başka 4 kişinin de tayini çıkmıştı ve üsse gelmişlerdi. Onlar dışarıda ben içerideyim.” şeklinde konuştu.

Duruşmada, tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı Bakım Komutanı Albay Bülent Yakın’ın savunmasına geçildi.

Bu haber 396 kez okundu.
Gündem - 15:39 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.