21° Kapalı

Sağlık HABER AKIŞI

Sağlık HABERLERİ

  • Evine ve hayatına bomba atıldı yüzü paramparça oldu

    Evine ve hayatına bomba atıldı yüzü paramparça oldu

    Ülkelerindeki savaşta hayatını kaybeden ve yaralanan Suriyeli çocukların öyküleri yürek burkuyor. Bunlardan biri de 8 yaşındaki Emira Casim. Emira’nın hayatı, yaklaşık 2 ay önce evlerine “varil bombası” isabet etmesi sonucu karardı. Bombanın etkisiyle küçük kızın yüzünün tamamı ve vücudunun büyük bölümü yandı. Suriye’deki sağlık ocaklarında ilk müdahalesi yapılan Emira, ailesi tarafından hastane bulamadıkları için Türkiye’ye getirildi. Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde hayırseverlerin kendileri için oluşturduğu çadıra yerleşen Casim ailesi, kızlarına uzanacak yardım elini bekliyor. 2 AY ÖNCE TÜRKİYE’YE GELDİLER Yaklaşık 2 ay önce Türkiye’ye geldiklerini anlatan Baba Abdullah Casim (40), evlerine isabet eden bombanın kızının hayatını kararttığını söyledi. Tek isteğinin kızının eski günlerdeki gibi gülebildiğini görmek olduğunu belirten Casim, şunları söyledi:   “Ülkemde savaş ve çatışma durmaksızın devam ediyor. Biz son ana kadar direndik ve ülkemizde kaldık. 6 evladım daha var, şükür onlara bir şey olmadı. Evimize isabet eden bomba kızımı bu hale getirdi. Tek isteğimiz bir an evvel estetik ameliyat yapılarak eski günlerindeki gibi gülebilmesi.” “KIZIMIN TEK İSTEĞİ ESKİ YÜZÜNE KAVUŞMASI” Türkiye’ye geldikleri için çok mutlu olduklarını anlatan Casim, sözlerini şöyle tamamladı: “Geçimimizi günübirlik işlerle karşılıyoruz. Bazı geceler kızım ağrıları yüzünden uyuyamıyor. Onu tedavi ettirecek paramız yok. Bize yardım edilmesini bekliyoruz. Bize kucak açan Türk halkına çok minnettarız. Havaların ısınmasıyla çadırda duramaz hale gelen kızım, zamanının büyük bölümünü kendisi gibi çevredeki Suriyeli çocuklarla oyun oynayarak geçiriyor. Kızımın da tek isteği estetik ameliyat olarak eski yüzüne kavuşması.”  
  • Erkek bebeklerde kısırlığa neden olabilir

    Erkek bebeklerde kısırlığa neden olabilir

    Edinburgh Üniversitesi’nden bilim adamlarının fareler üzerindeki araştırması, parasetamolün erkeklerde üreme sürecinde kilit rol oynayan testosteron hormonunu olumsuz yönde etkilediğini gösterdi. Farelere parasetamol veren bilim adamları, yavrunun salgıladığı testosteron hormonu seviyesini ölçtü. Sadece 1 gün parasetamole maruz kalmanın testosteron seviyesini etkilemediği görüldü. Ancak 7 hafta boyunca günde 3 kez alınan parasetamolün üreme sistemini olumsuz yönde etkilediği saptandı. GEBELİKTE PARASETAMOL KULLANMAK RİSKLİBilim adamları, gebelikte parasetamol içeren ilaçların uzun süre kullanılmaması ayrıca doktorların kadınları riskler konusunda uyarması gerektiğine dikkati çekti. Araştırmanın sonuçları “Science Translational Medicine” dergisinde yayımlandı. Daha önce Yeni Zelanda’da yapılan bir araştırma da gebelikte parasetamol alımının bebekte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu riskini artırabileceğini ortaya koymuştu.    
  • Kilo vermek hiç bu kadar kolay olmamıştı

    Kilo vermek hiç bu kadar kolay olmamıştı

    Ama unutmayın, mesele ne kadar fazla kilonuz olduğu değil, onları vermek için ne kadar vakte ihtiyacınız olduğu… Alanlarında dünyaca üne sahip beş uzman size bu konuda yardımcı olabilecek harika beslenme programları hazırladı. Aralarında günlük tavsiye halinde olan da var, iki haftalık askeri nizam talimatları da. Hangisi kolayınıza geliyorsa, hangisiyle daha sağlıklı sonuç alabileceğinize inanıyorsanız onu takip edin. Şimdiden kolay gelsin ve afiyet olsun! Gelsin tavuk, gitsin sosis PIERRE DUKAN İLE 14 GÜNLÜK DİYET Dr. Dukan spot diyetleri çok tavsiye etmiyor. Ama kilo vermek istiyorsanız başarının tek anahtarının, dört kademeli (atak, seyir, güçlendirme, koruma) programının tümünü uygulamak olduğunu söylüyor. Bu programla 5 kiloya kadar verebileceğimizi söylüyor. İdeal kilo hesaplama için www.regimedukan.com.tr sitesinden ücretsiz yararlanabilirsiniz. 1, 2 ve 3’üncü Gün Kahvaltı: Dukan krepi: 1/2 yemek kaşığı yulaf kepeği, bir yumurta, 1/2 yemek kaşığı yoğurdu karıştırıp yağsız tavada krep yapın. İçine isteğe göre bol tarçın ve tatlandırıcı ya da dereotu, maydanoz parçacıkları koyulabilir.Hindi ya da tavuk fume, haşlama sosisHaşlama yumurta (Birden fazlası için limitsiz beyaz tüketilebilir.) Öğle Somon ızgara veya ekmeksiz köfte Süzme yoğurtDukan su muhallebisi: 1/2 kilo süt, bir yemek kaşığı mısır nişastası, bir tatlı kaşığı tatlandırıcıyı katılaşana kadar pişirin. Dibine su dökülmüş bir tabağa boşaltın, buzdolabında üç saat bekletin. Karelere kesip üzerine toz tatlandırıcı veya gülsuyu ekleyin. AkşamIzgara yağsız et veya omletYoğurt içine zencefil, tarçın ya da isteğe göre aroma katarak…İlk üç gün sadece birinci gün programı, balık ve et ya da tavuk çeşitleri değiştirilerek uygulanmalıdır. 4. Gün KahvaltıBir Dukan krepi + domates-salatalık, altı zeytinHindi ya da tavuk füme Öğlen Karışık salata + ızgara tavuk, ekmeksiz köfte veya somonCacıkKrem karamel (Tatlandırıcıyla yapılacak.) Akşam 1/2 ızgara tavuk. (Derisi yenmeyecek.)Bir enginarYoğurt içine zencefil, tarçın ya da isteğe göre aroma katarak… 5 ve 6’ncı günler: 1’inci gün programı7 ve 8’inci günler: 4’üncü gün programı9 ve 10’uncu günler: 1’inci gün programı10 ve 11’inci günler: 4’üncü gün programı12 ve 13’üncü günler: 1’inci gün programı14’üncü gün: 4’üncü gün programı ama öğlen şeker kullanımı hariç her şey serbest. Gelsin köfte gitsin pirzola! CANAN KARATAY’IN 24 SAAT DİYETİ 01:00 Uyku önemli. Vücudunuzun gecenin karanlığından faydalanmasına izin verin. 02:00 Siz uykunun derinliklerine dalarken zayıflatan hormon leptin uyanıyor ve en yüksek düzeyde salgılanmaya başlıyor. 03:00 Organizmada görev yapan bütün hormonlar arasında en son keşfedilen leptin hormonu, bir gemiyi yüzdüren birinci kaptanın görevini yürütür. Birikmiş olan yağlarımızın yakıt olarak yakılması ve enerji sağlayabilmesi için, leptin hormonunun salgılanması şarttır. 04:00 Sağlık için son derece önemli olan bir yapı taşı da kolesteroldür. 05:00 Kolesterol kuvvetli bir antioksidandır. Hücreleri serbest oksijen radikallerinin tahribatına karşı koruyarak; kalp damar hastalıkları, kanser hastalıkları ve dejeneratif hastalıkların gelişmesini önler. Beynimizde bulunan ‘serotonin’ (mutluluk hormonu) reseptörlerinin normal bir şekilde çalışmaları kolesterol sayesindedir. Aynı zamanda bütün ‘seks’ hormonları ve ‘stres’ hormonlarının yapımında da kolesterol kullanılır. 06:00 Bu diyetle doğru bildiğiniz yanlışları düzelteceksiniz… 07:00 Kahvaltı vakti… İki yumurta, hem de tereyağında! Yanında 8-10 adet zeytin, bir avuç içiniz kadar beyaz peynir, bir çay bardağı ceviz içi, arzu edildiği kadar domates, biber, salatalık, turp, maydanoz, nane, roka veya tere ve limonlu çay. 08:00 Herhangi bir ekmek, poğaça, simit vb. yenmeyecek! 09:00 Kuvvetli, bol protein ve sağlıklı yağ (tereyağı) içeren bir kahvaltının hızlandırdığı metabolizma sonucu harcanan kalori miktarı, dört-beş kilometrelik bir koşuda harcanan kalori-enerji miktarına eşdeğerdir. 10:00 Ara öğün şart değil! Şekersiz bitki çayıyla birlikte bir avuç içi kadar ceviz içi yenebilir. 11:00 Her gün bir antioksidan vitamin ile birlikte mutlaka iki-üç gram katkısız omega-3 tüketilmelidir. 12:00 Öğle yemeği… Bir tabak zeytinyağlı taze yeşilfasulye, üç-dört adet ızgara köfte, bir kâse yoğurt, turp ve havuç ile hazırlanmış salata ve bir tatlı kaşığı keten tohumu. 13:00 Tüm salatalara doğal sirke, limon, az miktarda kristal kaya tuzu ve sızma zeytinyağı ilave edilebilir. Geleneksel usulde hazırlanmış sirke, mide hazmını ve de midenin boşalmasını yavaşlatır. Bu nedenle son derece faydalıdır. 14:00 Öğle yemeği sonrası işe başlamadan önce 15-20 dakika yürümek, siz çalışırken yağlarınızın yakılmasını, göbeğinizin erimesini ve selülitlerinizin yok olmasını kolaylaştırır. 15:00 Ara öğün şart değil! Taze limon eklenmiş su ya da şekersiz çayla birlikte bir elma ve bir avuç tuzsuz yerfıstığı yenebilir. 16:00 Her gün iki-üç litre sıvı almaya dikkat edilmeli. Öğünler arasında bol limonlu su, limonlu şekersiz çay ve ayran içilebilir. 17:00 Üzerinde diyet yazsa dahi kurabiye, bisküvi, çikolata, şeker vb. yenilmeyecek. Hiçbir şekilde gazlı içecekler kullanılmayacak. İnsülin ve leptin direncini başlatır ve giderek arttırırlar. 18:00 Akşam yemeği… Üç-dört kalem kuzu pirzola, mevsim salatası, zeytinyağlı enginar. 19:00 Yemeklerde ve salatalarda ısıl işlem görmemiş soğuk sıkım zeytinyağı kullanılabilir. Mısırözü ve ayçiçeği yağları yemek pişirme ve kızartmalarda kesinlikle kullanılmayacak! Margarin haline dönüştürülmüş olan sıvı yağlarda da fazla miktarda trans yağ meydana gelmektedir. Bu sebeple margarin kullanılmayacak! 20:00 Bu saatten sonra meyve dahil her şey yasak! Şekersiz bitki çayı, limonlu suya izin var. 21:00 Aşırı miktarda meyve ve meyve suyu tüketildiğinde, vücudumuzun kan şekerinde aşırı miktarda yükselme görülür. Kan şekerleri, kan yağlarına dönüşür ve yağ olarak birikirler. Selülit nedenidirler. Selülit, insülin ve leptin direncinin önemli bir belirtisidir. 22:00 Sakın bir şeyler atıştırmayın! İnsülini yükseltmeyin. Leptin hormonunun salgılanmasını engellemeyin! 23:00 Yatmadan önce 30 dakikalık bir yürüyüş harika olur. 24:00 Eğer kilo vermek ve verdiğiniz kiloda kalmak istiyorsanız; kilo verirken halsizlik, bitkinlik, isteksizlik ve yorgunluk hissetmeden, mutlu ve enerjik bir şekilde yaşamayı arzuluyorsanız; unutkanlık şikâyetlerinizden kurtulmayı, düşüncelerinizin berraklaşmasını ve yaptığınız işe kolaylıkla konsantre olmayı hedefliyorsanız, Karatay Diyeti tam size göre. Gelsin ızgara balık gitsin tonbalığı TAYLAN KÜMELİ’YLE YEDİ GÜNLÜK DİYET Önemli not: Her sabah uyanınca bir bardak sıcak su + bir dilim elma + bir dilim limon + bir parça kabuk tarçın + bir çorba kaşığı elma sirkesi. 1. GÜN: KAHVALTI Bir adet haşlanmış taze patates, domates, biber2 saat sonra: 5 badem ÖĞLENDoyana kadar semizotu yemeği (semizotu, domates, bir küçük soğan ve bir yemek kaşığı yağ ile hazırlanmış), bir kâse probiyotik sade yoğurt2 saat sonra: 5 badem2 saat sonra: Bir kâse meyveli probiyotik yoğurt AKŞAM Öğlen yemeğinin aynısı2 saat sonra: 5 badem 2.GÜN KAHVALTI: Bir haşlanmış yumurta, taze nane, maydanoz, kırmızıbiber2 saat sonra: 5 zeytin ÖĞLEN: İki adet haşlanmış tavuk baget (limon ve kimyonla tüketiniz), semizotu salatası (domates ve semizotu) 2 saat sonra: 5 zeytin2 saat sonra: 30 gram light peynir AKŞAM: Öğlen yemeğinin aynısı2 saat sonra: Bir çay bardağı diyet kefir 3. GÜN KAHVALTI: Bir elma, 10 adet çilek, iki yemek kaşığı dondurulmuş vişne ya da taze karadut, 1/2 çay bardagı diyet süt veya kefir ya da bir adet probiyotik sade yoğurt, bir çay kaşığı toz tarçın (tüm malzemeler blender’dan geçecek)2 saat sonra: İki adet mısır pirinç patlağı ÖĞLEN: Sabah kahvaltısının aynısı2 saat sonra: İki adet mısır pirinç patlağı2 saat sonra: İki adet mısır pirinç patlağı AKŞAM: Sabah kahvaltısının aynısı2 saat sonra: İki adet mısır pirinç patlağı 4. GÜN KAHVALTI: Üç yemek kaşığı haşlanmış karabuğday, bir kâse probiyotik sade yoğurt, salatalık, nane, pulbiber2 saat sonra: Salatalık ya da bir kâse yeşil erik ÖĞLEN: Sabah kahvaltısının aynısı2 saat sonra: Salatalık ya da bir kâse yeşil erik 2 saat sonra: Salatalık ya da bir kâse yeşil erik AKŞAM: Sabah kahvaltısının aynısı2 saat sonra: Salatalık ya da bir kâse yeşil erik 5. GÜN KAHVALTI: İki dilim taze ananas, 10 adet çilek, 30 gram light peynir 2 saat sonra: Bir ceviz içi veya 10 fındık ya da beş badem ÖĞLEN: Bir kâse probiyotik sade yoğurt, iki dilim taze ananas, iki yemek kaşığı yulaf, çorba kaşığı toz tarçın2 saat sonra: Bir ceviz içi veya 10 fındık ya da beş badem2 saat sonra: 1 dilim taze ananas AKŞAM: Öğlen yemeğinin aynısı2 saat sonra: 1 dilim taze ananas 6.GÜN KAHVALTI: Dört yemek kaşığı haşlanmış kinoa, domates, salatalık2 saat sonra: 1/2 çay bardağı diyet süt ilave edilmiş kahve ÖĞLEN: Sekiz yemek kaşığı kinoalı yeşil salata2 saat sonra: 1/2 çay bardağı diyet süt ilave edilmiş kahve2 saat sonra: 1/2 çay bardağı diyet süt ilave edilmiş kahve AKŞAM: Sekiz yemek kaşığı yeşil mercimek yemeği, salata2 saat sonra: 1 çay bardağı diyet kefir 7. GÜN KAHVALTI: İki dilim hindi füme, 30 gram light dil peyniri, domates, salatalık2 saat sonra: Bir fincan kahve ÖĞLEN: 190 gram tonbalığı veya ızgara balık, salata2 saat sonra: Beş kaju2 saat sonra: Bir kâse probiyotik sade yoğurt AKŞAM: Öğlen yemeğinin aynısı2 saat sonra: Bir çay bardağı diyet kefir   Gelsin humus gitsin turşu MEHMET ÖZ’LE 14 GÜNLÜK DİYET İşte size iki haftada en sağlıklı yoldan yaklaşık dört kilo vermenize yardımcı olacak şahane bir program. Programdaki tüm öğünler her gün aynı şekilde tüketilerek otomatikleştirilebilir ve önceden hazırlanabilir. İstatistikler, diyet programını siteme koymamın hemen ardından iki milyon kişinin fazla kilolarından kurtulmak için bu diyeti uyguladığını söylüyor…1. Güne yarım limon sıkacağınız bir bardak sıcak suyla başlayın.2. Kahvaltıda smoothieMalzemeler: İki yemek kaşığı pirinç protein tozu, iki yemek kaşığı çekilmiş keten tohumu, 50 gram dondurulmuş orman meyveleri, yarım muz, bir fincan şeker ilavesiz vanilya aromalı badem sütü.Hazırlanışı: Bütün malzemeleri istenen kıvam elde edilinceye kadar blender’dan geçirin.3. Yeşil çay: Tercihen organik4. Protein: Günde 170 gram et (tavuk, hindi veya balık)5. Karbonhidrat: 120 gram haşlanmış esmer pirinç (Bunun dışında başka karbonhidrat / nişasta alınmayacak)6. Yağ: Ölçülü oranda sağlıklı yağlar (zeytinyağı, avokado yağı gibi)7. Süt ürünleri: Günde bir kâse yüzde 2 yağlı süzme yoğurt (Bunun dışında hiçbir süt ürünü alınmayacak)8. Sebze çorbasıMalzemeler: (Bu tariften 8 kâse çıkıyor) 2700 ml su, bir büyük boy doğranmış soğan, iki adet dilimlenmiş havuç, 50-60 gram büyük küpler halinde doğranmış balkabağı, 50-60 gram kök sebzelerden herhangi biri (Turp, yabanihavuç ya da tatlandırmak için sarı şalgam), 100-120 gram doğranmış yeşillik (karalahana, maydanoz, pancar yaprakları, kıvırcık lahana, pazı, karahindiba), iki adet kereviz sapı, 50 gram lahana, dört adet (birer santimlik) taze zencefil dilimi, iki diş tam sarmısak (dövülmemiş!), deniz tuzu (tat vermek için)Hazırlanışı: Bütün malzemeleri haşlamak için aynı anda kısık ateşteki tencereye koyun. Yaklaşık bir saat kadar pişirin. Bu süre duruma göre biraz uzayabilir. Bu durumda haşlamaya biraz daha devam edin. Ocaktan aldıktan sonra pişmiş sebzeleri çıkarın ve soğutup ağzı sıkıca kapatılabilen cam bir kapta buzdolabında saklayın. Günde üç-dört kâse, ısıtarak bu çorbayı için.9. Ara öğünler: Humus, turşu, bir avuç çiğ kuruyemiş ‘Fevkaladenin fevkinde’ listesi Programı uygularken her gün bunları yapmaya özen gösterin:Sabahları probiyotik alın.Multivitamin alın (Yarısını sabah yarısını akşam içebilirsiniz)Her gece detoks banyosu yapın (Küveti iki fincan ingiliztuzu ve bir fincan sodyumbikarbonatlı suyla doldurun) Bu program boyunca diyetinizden çıkarmanız gerekenler: Buğday yok! (1/2 fincan esmer pirinç dışında)Yapay tatlandırıcı yok! (Tüm diyet gazlı içecekler dahil)Beyaz şeker yok!Alkol yok!Kafein yok! (Sadece yeşil çay)Süt ürünü yok! (Sadece süzme yoğurt)Ekstra egzersiz yok!Akşam 8 ile sabah 8 arası herhangi bir öğün yok! Gelsin erik, gitsin muz DİLARA KOÇAK’LA BEŞ GÜNLÜK DİYET Ünlü diyetisyen yeryüzündeki tüm insanların parmak izi gibi metabolizmalarının da farklı olduğunu söylüyor: “Bu yüzden herkesin en doğru diyeti farklıdır. Ancak ideal olarak haftada yarım ile bir kilo yağ kaybından söz edebiliriz.” Yine de uyarıyor: “Uygulamadan önce hekiminiz veya beslenme uzmanınıza danışmanız en doğrusu…” Bununla birlikte bu diyette, şekersiz çay-kahve içilebilir, öğünler yer değişterebilir ama her gün iki-iki buçuk litre su tüketilmeli. 1. GÜN İki bardak limonlu tarçınlı ılık suBir haşlama yumurta, üç ceviz, bir kivi, maydanoz, domatesİki zeytinyağlı enginar (garnitürsüz), salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), bir dilim tam buğday ekmeğiBir bardak kefir, 10 fındık, 10 beyaz leblebiIzgara balık, bir tatlı kaşığı zeytinyağı, üç yemek kaşığı sebze15 yeşil erikİki bardak limonlu tarçınlı ılık su 2. GÜN İki bardak limonlu tarçınlı ılık suBir bardak smoothie: Bir bardak süt, yarım muz, yarım elma, bir yemek kaşığı yulaf, bir çay kaşığı vanilya ve tarçınBir su bardağı kepekli makarna, iki dilim peynir veya yoğurt, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)10 çilek, bir hurmaÜç yemek kaşığı haşlanmış karabuğdayla karıştırılarak 100 gram lor peyniri, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)Bir yeşil elma (tarçınlı), üç tam ceviz İki bardak limonlu tarçınlı ılık su 3. GÜN İki bardak limonlu tarçınlı ılık suBir dilim tam buğday çavdar ekmeği, bir dilim az yağlı beyaz ya da dil peyniri, dört-beş zeytin, domates-salatalık, şekersiz çayDört adet ızgara köfte, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), bir bardak ayranBir tost kepekli ve yağsızYağsız kıyma ve bulgurla yapılmış iki biber dolma, cacık, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)Bir taze meyve, 10 badem veya fındıkİki bardak limonlu tarçınlı ılık su 4. GÜN İki bardak limonlu tarçınlı ılık suİki kepekli grissini, bir dilim az yağlı kaşar, domates, maydanozMercimek çorbası, beyaz beynir veya mozarella, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı ve limon), bir dilim tam buğday ekmeğiBir muz, bir bardak tarçınlı süt150 gram tavuk, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), dört yemek kaşığı sebze veya sebze çorbasıBir kutu meyveli light yoğurt, iki cevizİki bardak limonlu tarçınlı ılık su 5. GÜNİki bardak limonlu tarçınlı ılık suÜç dilim ananas veya iki kivi, bir kâse probiyotik yoğurt ve tarçın, bir yemek kaşığı yulaf Izgara balık veya 160 gram tonbalığı, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)Bir kepekli yağsız tost, domates, biberSınırsız vicdan çorbası (tarifi altta), bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), 50 gram lor peyniriÜç kuru kayısı, üç tam cevizİki bardak limonlu tarçınlı ılık su 6. GÜN İki bardak limonlu tarçınlı ılık suBir dilim tam buğday ekmeği, bir dilim peynir, iki-üç zeytin, domates, maydanozAltı yemek kaşığı zeytinyağlı fasulye, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), bir kase yoğurt, üç yemek kaşığı bulgur pilavı20 gram bitter çikolata, 10 çiğ bademİki yemek kaşığı yulaf, üç yumurta beyazı ve bir tam yumurtayla yapılmış omlet, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı)Bir avuç beyaz leblebi, 10 fındıkİki bardak limonlu tarçınlı ılık su 7. GÜN İki bardak limonlu tarçınlı ılık suYarım simit, iki dilim light kaşar, dört-beş zeytin, domates, salatalık, şekersiz çay5 yemek kaşığı haşlama mercimek, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı ve limon), yarım avokado veya üç cevizİki adet kuru meyveli, yulaflı kurabiye (tarifi altta)  Izgara et veya köfte, bol salata (Bir tatlı kaşığı zeytinyağı), bir kase yoğurtBir taze meyveİki bardak limonlu tarçınlı ılık su Vicdan çorbası Malzemeler: İki kabak, iki soğan, iki domates, iki yemek kaşığı bulgur, iki-üç diş sarmısak, bir tatlı kaşığı zeytinyağı, bir demet nane, bir demet maydanoz, bir demet dereotu, kimyon, karabiber, kırmızı pul biberYapılışı: Kabak, soğan, domates küp küp doğranır. Sarımsaklar bıçak yardımıyla hafifçe ezilir. Nane maydanoz ve dereotu çok ince olmayacak şekilde doğranır veya elle parçalanabilir. Tüm malzeme, bir tatlı kaşığı zeytinyağıyla hafifçe sotelenir. Üzerine iki-üç bardak su ilave edilerek sebzeler yumuşayıncaya değin pişirilir. Dilerseniz blender yardımıyla püre haline gelebilir veya taneli olarak da içilebilir. Yulaflı kurabiye Malzemeler: İki adet yumurta, bir buçuk kâse yulaf ezmesi, bir kâse yabanmersini, kuru kayısı, kuru erik karışımı, bir paket vanilya, bir çay bardağı light yoğurt, 1/2 çay bardağı sıvı yağ, 1/2 paket kabartma tozu, 1-2 çay bardağı kepekli un, tarçınYapılışı: Sıvı yağ, un, yumurta ve yoğurdu karıştırın. Sonrasında diğer malzemeleri ekleyerek yoğurun. İsteğe göre şekillendirdikten sonra önceden ısıtılmış fırına koyup 15-20 dakika pişirin.  
  • Mikro matkap yöntemiyle hayata döndü

    Mikro matkap yöntemiyle hayata döndü

    2 SAATLİK AMELİYATLA PIHTI ÇIKARILDI Yürüyemez halde gelen Altınçekiç, Medikal Park Gebze Hastanesinde Prof. Dr. Süha Küçükaksu, Op. Dr. Osman Fazlıoğulları ve Op. Dr. Mert Dumantepe’den oluşan Kalp Damar cerrahisi ekibinin kararıyla ‘Akciğer embolisi’ teşhisi konuldu ve hayati risk nedeniyle derhal ameliyata alındı. Mikro-matkap adı verilen Aspirex Mekanik Trombektomi Kateteri cihazıyla yaklaşık 2 saat süren bir ameliyatla diz ve kasık toplardamarları içine girildi. Damarlardan 200 gram sertlemiş pıhtı parçalanarak çıkarılırken hastada normal kan akımı sağlandı. Ayrıca işlem esnasında akciğerlere pıhtı atmasını (emboli) önlemek için kalbe giren büyük damara geçici filtre yerleştirildi. Ameliyattan sonra normal yaşamına dönen, 4-5 saat içinde yürüyebilecek duruma gelen Ali Osman Altınçekiç “Ağrıdan ve şişlikten yürüyemez durumdaydım, Ayrıca doktorlar akciğerlerime pıhtı atma ihtimalinin bulunduğunu söyleyince ölüm korkusunun moral bozukluğu içindeydim. Mikro matkap yöntemiyle aynı gün evime yürüyerek geldim” dedi. TAŞLAŞMIŞ DAMAR TIKANIKLIKLARINDA KULLANILIYOR Cerrahi ekip adına konuşan Op. Dr. Mert Dumantepe ‘Hastamızda gecikmiş dönemde derin trombozu vardı. Kronik hale gelmiş, adeta taşlaşmış damar tıkanmalarında son çare olarak bu son teknolojiyi kullanmaktayız. Özellikle kan sulandırıcı alamayan hastalarda 30-40 dakika içinde damar içine yerleştirdiğimiz bu kateter ile bir yandan taşlaşmış pıhtı içinden mikromatkap gibi çalışan Aspirex ile kontrollü tünel açıyoruz, bir yandan da kopan mikro pıhtıları damar içinden aspire ediyoruz. Ayrıca, hastamızın akciğerlerini işlem esnasında kopacak parçalara karşı bir filtre ile de koruyoruz” şeklinde bilgi verdi.
  • Hepatit-C tedavisinde hayat kurtaran ilaçlar var

    Hepatit-C tedavisinde hayat kurtaran ilaçlar var

    Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilgehan Aygen, Hepatit-C tedavisinde hayat kurtaran 100 bin lira tutarındaki yeni ilaçların Sağlık Uygulama Tebliği’nde geri ödeme koşulları belirlenmediği için hastalarca kullanılamadığını söyledi.   Adana’da gerçekleştirilen sempozyuma katılan ve aynı zamanda Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Viral Hepatit Çalışma Grubu Başkanı olan Prof. Dr. Bilgehan Aygen, Hepatit-C’nin, dünyada ve Türkiye’de en önemli enfeksiyon hastalıklarından birisi olduğunu vurguladıi. Türkiye’de 1 milyon civarında kişinin Hepatit-C tedavisine aday olduğunu anlatan Aygen, “Bu hastalığın ileri yaşlarda ve özellikle 70 yaş sonrasında görülme sıklığı artıyor” dedi. “YURTDIŞINDA KULLANILIYOR, BİZ ULAŞAMIYORUZ” Gelişen dünyada Hepatit-C tedavisinde kullanılan yeni ilaçların büyük başarı sağladığına dikkat çeken Prof. Dr. Bilgehan Aygen, şöyle devam etti: “İnterferon adı verilen iğne tedavisi ile birlikte birkaç ilacın tek tablette birleştirildiği tedavi rejimleri var. Bu yeni tedavi seçeneklerinin hem başarısı çok yüksektir, hem de hastalar tarafından kolay tolere edilebilmektedir. Ama yeni Sağlık Uygulama Tebliği güncellenmediği için bizim şu anda yurtdışında kullanılan ilaçlara ulaşma olasılığımız ne yazık ki yok. İleri evre karaciğer hastalığı olan ve daha önce uygulanan tedavilere yanıt vermemiş hastalar var. Bu nedenle yeni tedavi seçenekleriyle ilgili umutlarımız çok yüksek ama sağlık bakanlığı’ndan onay alınmasına rağmen, geri ödeme koşulları netleştirilemediğinden hastalar tedaviye ulaşamıyor.” “MALİYETİ 100 BİN LİRANIN ÜZERİNDE”Kronik karaciğer hastalarının yeni tedavi seçeneklerini bekleme dışında şanslarının olmadığını aktaran Prof. Dr. Bilgehan Aygen, şunları vurguladı: “İleri evre karaciğer hastalarında siroz ve karaciğer kanseri gibi riskler var. Dolayısıyla bu hastalar organ nakli bekleyecek. Yani işin maliyeti ileri aşamalarda çok daha yüksek. İleri yaşlarda risk 5-10 kat artıyor. Bu hastalar tedavilere ya ücretlerini kendileri ödeyerek ya da devletin olanaklarını bekleyerek ulaşacak. Çünkü tedavi maliyetleri çok yüksek. İlaçların maliyeti 100 bin liranın üzerinde. İğneli ve birkaç ilacın birleştirilerek kullanıldığı tedaviler var. Hiç tedavi görmemiş hastanın tedavi süresini yeni ilaçlarla 8 haftaya kadar indirmek mümkün. 1 yıllık tedavilerle karşılaştırdığınızda bu oran çok önemli. Süre çok kısa, yan etkiler çok düşük. Hasta tolere edebiliyor. O nedenle kronik Hepatit-C tedavisinde bu ilaçlara şiddetle ihtiyacımız var. Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlık Uygulama Tebliği’nden kaynaklı bu ilaçların ücretini şu an karşılamıyor. Hastaların bu ilaçları alabilmesi için ancak Sağlık Uygulama Tebliği’nde geri ödeme kurallarının belirlenmiş olması gerekiyor ki, devlete raporunu yazıp ilaç onayını alabilelim ve hasta da tedaviye ulaşabilsin.”  
  • Minicik bedenler doğmadan ameliyat oldu

    Minicik bedenler doğmadan ameliyat oldu

    İstanbul Bilim Üniversitesi Spina Bifida Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde önce Nafize ve Ekrem Gül çiftinin bebeği(fetus) Umut Ali ameliyat edildi. Aynı ekip bir gün sonra bu kez Berna ve  Murat Günhan çiftinin bebeği İshak’ı anne karnında ameliyat etti. Türkiye’de ilk kez yapılan sözkonusu ameliyatları çocuk cerrahisi uzmanı Prof.Dr. Kerem Özel, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi kadın doğum ve perinatoloji uzmanı Doç.Dr. Ali Gedikbaşı, beyin ve sinir cerrahı Yrd.Doç.Dr. İbrahim Alataş ile ameliyatların öncülerinden Gissen Üniversitesi Fetal Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Thomas Kohl gerçekleştirdi. Yaklaşık 3.5 saat süren ameliyatlar, anne karnında açılan 3 mm’lik üç delikten sokulan kamera ve cerrahi aletlerle kapalı yöntemle gerçekleştirildi. Fetal cerrahi denilen yöntemde, Umut Ali’nin 2 cm, İshak’ın ise 2.4 cm uzunluğundaki açıklığı yamayla kapatıldı. İçeriye amniyon mayisi, dışarıya ise beyin omurilik sıvısı sızması engellenmiş oldu. Böylece açıkta olan sinirlerin harap olarak çok ciddi sorunlara zemin hazırlamasının önüne büyük oranda geçildi. Ameliyattan sonra anneler erken doğum riskine karşı birer hafta hastanede yatırılarak izlendi. Her iki bebek ameliyatları gibi birer gün arayla, 31’inci haftada dünyaya geldi. Yaklaşık 2 ay yenidoğan yoğun bakımda izlendikten sonra da taburcu edildi.   ERKEN DOĞUM RİSKİ VAR Prof. Dr.Kerem Özel: Bu ameliyat sadece Almanya ve Brezilya’da yapılıyor. Cerrahi ve anestezi ekiplerimiz bu ameliyat için Gissen Üniversitesi Fetal Cerrahi Merkezi’ne 2 yıl boyunca, aralıklarla giderek eğitim aldık. Bu ameliyatlar gebeliğin 22-26’ıncı haftasında yapılabiliyor. Spina bifida ömür boyu düzenli takip gerektiriyor. Bebeklerin de takipleri devam edecek. Bu ameliyatın en önemli riski erken doğum. Yrd.Doç.Dr. İbrahim Alataş: Spina bifidada tamamlanmamış omurga nedeniyle açıkta kalan sinirlerde harabiyet gelişiyor. Yerleştirdiğimiz yamayla fetusları travmanın etkisinden kurtardık. Sinirlerin ilerleyici harabiyetini önledik. Bacak hareketlerini koruduk. Hifdosefali (beyinde su toplanması) riskini, beyincik sarkmasını engelledik. Motor fonksiyonlarının kaybını engelledik.    BÜTÜN SPİNA BİFİDALILAR UYGUN DEĞİL Gebeliğin 22-26’ıncı haftası arasında yapılabilen bu ameliyatlar bütün spina bifida tespit edilmiş fetuslar için uygun değil. Bacak hareketleri bulunan, beyninde sıvı toplanmamış, omurgasında eğrilik, başka organ sorunları olmayan fetuslara yapılabiliyor. Kilo sorunu bulunan, plasentası(eşi) ön duvarda olan annelere uygulanamıyor. “KIYAMADIK” Nazife Gül(36): Spina bifida hiç duyduğum bir hastalık değildi. 12 yaşında bir oğlumuz daha var ve bebeğimize de bu tanı konduğunda aldırmayı hiç düşünmedim. ‘Ne olursa olsun doğuracağım, bakacağım’ dedim. Ameliyatın yurtdışında yapıldığını duyunca üzüldüm, sonra burada da yapma hazırlıklarından haberdar olunca sevindim ve kabul ettim. Berna Günhan (27): İlk bebeğimiz. Tanı duyunca çok şaşırdım. İlk gün anlatılanlardan kafamız karıştı ama sonrasında kıyamadık ve nasıl olsurda olsun doğurmaya karar verdik. Doğumdan sonraki iki ay yoğun bakımda olduğu için zordu, şimdi kucağımızda işte.  
  • ‘Çocuklarınız bize emanet’

    ‘Çocuklarınız bize emanet’

    Ancak 22 Mayıs günü bir fotoğraf önce sosyal medyaya yansıdı ve bütün bu çatışma neredeyse bir anda kayboldu. Çocuk cerrahı bir profesör minik hastası korkunca, uyutana kadar sakinleşmesi için yanına uzanmış ve bir asistan hekim ise bu anı fotoğraflamıştı. Prof. Dr. Erbuğ Keskin kendisine ait bu fotoğrafı Facebook’ta paylaşıp altına da “Ameliyathanede korkmasınlar diye her türlü şaklabanlığı yaptık.” yazdı. Sonrasında beklenmedik bir şey oldu. Fotoğraf, Facebook ve Twitter’da büyük bir hızla yayıldı, 5 binden fazla insan paylaştı, 2.5 milyon kişiye ulaştı. Fotoğrafa bakanlar ise hem duygulandı hem de yorumlarıyla duygulandırdı.   “BUNLAR HER GÜN BİNLERCE MESLEKTAŞIMIN YAPTIĞI BİR ŞEY SADECE BENİM DEĞİL Kİ” İlgiden dolayı son derece şaşkın olan Prof. Dr. Erbuğ Keskin, fotoğrafın haber olmasının ardından duygularını hürriyet.com.tr’ye özel olarak dile getirdi. Dr. Keskin, “Bunlar benim her gün yüzlerce hastanede, binlerce meslektaşımın yaptığı bir şey aslında. Ben hocalarımdan böyle gördüm, böyle de devam ettirmeye çalışıyorum. Benim bulduğum bir şey değil ki.   “ÇOCUKLAR ORADA BİZE EMANET” Anne babalar en kıymetli varlıklarını bize emanet ederler. O kapı kapandıktan sonra çocuklar orada bize emanettir ve bir insan kendi çocuğuna ne yapıyorsa biz de aynısını ameliyathanedeki çocuklarımıza yaparız. Bazen insanlar kendi çocuklarına da sinirlenebilir ve bazı hekim arkadaşlar sert davranıyor olabilir ama bu hekimlerin hepsinin kötü olduğunu göstermez.   “DEMEK Kİ BİZİ SEVEN SESSİZ BİR ÇOĞUNLUK VAR DİYE DÜŞÜNDÜM” Bu benim hocalarımdan gördüğüm bir hareket. Eğer çocuk hastalarımız huzursuz olursa onları rahatlatmaya çalışırız. Bu haberin ardından beni en çok mutlu eden şey yorumlarda bir sürü insanın sadece “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.” yazması oldu. Demek ki bizi seven bir kitle de var diye düşündüm. Belki bu sessiz bir çoğunluktu diye düşündüm. Aslında her hekim hastasıyla konuşmak, gülmek ister ama sistem 5 dakikada bir randevu verirken bir sonraki hastayı bekletmemek için bunların hiçbirini yapamayız.” dedi.   FOTOĞRAFIN HİKAYESİ Fotoğrafın hikayesini de anlatan Prof. Dr. Keskin şunları söyledi, “Her gün yüzlerce doktorun yapmakta olduğu bir şeyi yapmıştım. Ender, ameliyathanede korkunca yanına uzandım uyuyana kadar. Bütün çocukların elini tutar, sarılırız zaten, onlar bize emanettir orada. Bunu bütün hekimler yapar. Ama fotoğraf için söylenen güzel sözcükler gerçekten kuvvet verdi.”  
  • Kalp veya beyin krizi şüpheniz varsa derhal 112’yi arayın

    Kalp veya beyin krizi şüpheniz varsa derhal 112’yi ar..

    22’inci Ulusal Uygulamalı Girişimsel Kardiyoloji Toplantısı’nda kardiyoloji uzmanları sadece kalp krizi değil, beyin krizi (felç-inme) geçirenler ve yakınlarına ilk iş olarak 112’yi arama uyarısında bulundu.  Kalp damarlarının pıhtıyla tıkanmasının kalp krizi, beyin damarlarının tıkanmasının inmeye yol açtığını hatırlatan uzmanlar, erken müdehaleyle sakatlık ve ölümlerin önüne geçilebildiğini söyledi. Tedavinin hızlı bir şekilde uygulanması (ideali ilk belirtilerin başlamasından itibaren ilk iki saat içinde) ölümler, kalp krizi ve inmelerin tekrarlanması ve ömür boyu sürecek problemlerin azaltılmasında çok önemli. EN KÜÇÜK ŞÜPHEDE HAREKETE GEÇİN Kalp krizinde temel şikayetin göğüsün tam ortasında sıkıştırıcı, bastırıcı, genellikle şiddetli bir ağrı olduğunu belirten Prof. Dr. Göktekin, şunları söyledi:“Bu ağrı hastanın daha önce hissetmediği, bilmediği bir ağrıdır. Kol ağrısı buna eşlik edebilir de etmeyebilir de. Terleme de görülebilir. Bunlar dışına bulantı, kusma gibi mide şikayetleri, nabız düzensizliği, hastanın normalden farklı hissetmesi bile kalp krizini işaret edebilir. Bilhassa 45 yaş üstünde, sigara içen, diyabet gibi başka risk faktörleri bulunanların bu belirtilere kardı daha da dikkatli olması gerekiyor. Ağrının yeterince şiddetli olmadığı düşünse ya da kalp krizinden emin olunmasa dahi harekete geçmek için beklenmemeli. Tedaviye başlanıncaya kadar geçen süre çok önemli. Gecikilen her dakika ölüm ve ağır kalp yetmezliği gelişmesi riskinin yükselmesine yol açıyor. Kalp krizine bağlı ölümlerin yarısı belirtilerin başlamasından itibaren 3-4 saat içinde gerçekleşiyor. Şüphelenmesi halinde hemen 112’yi arayarak çağırması. 112 ekipleri en uygun tedavi alınabilecek merkeze götürecektir.” KADINLARIN KALP KRİZİ DE FARKLI Kalp krizi hastalarında geçikme daha çok hastadan kaynaklanıyor. Ortalama bütün dünyada kalp krizi hastasının hastaneye başvurma süresi ortalama 3-3.5’i buluyor. Kadınlarda kalp krizinin “tipik” belirtilerinin sayısı erkeklerdekine kıyasla daha az olabiliyor. Kadınlarda en sık görülen belirtiler nefes darlığı, halsizlik, hazımsızlık hissi ve yorgunluk. Farklı tipteki kalp krizleri farklı tedaviler gerektiriyor. En sık görülen kalp krizi tipleri için en etkili ve hayat kurtaran tedavi fiziksel olarak kapanmış atardamarın yeniden açılması ve kan akımının yeniden sağlanmasıdır. Bu işlem anjiyo olarak bilinen primer perkütan koroner girişim uygulanıyor. Tedavinin hızlı bir şekilde uygulanması (ideal olarak belirtilerin başlamasından itibaren ilk iki saat içinde) ölümlerin, kalp krizi ve inmelerin tekrarlanmasının ve ömür boyu sürecek problemlerin azaltılmasında çok önemli. İNME BELİRTİLERİ HAFİF OLABİLİR İnmenin de bazen kolda küçük güç kayıpları, konuşmada hafif bozukluk gibi hafif belirtilerle, melekelerde azalmayla başlayabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Göktekin, “Büyük felçler bazen böyle hafif şikayetlerle başlayabiliyor ama ölümlere dahi yol açabiliyor. Hastalar merkezlere ulaştığında, kardiyologlar olarak hem kalp krizi hem de felçlerde girişimsel kardiyoloji yöntemlerini kullanarak (anjiyo) krize yani tıkanmaya yol açan pıhtıları çıkarabiliyoruz” diye konuştu. BEYİN DAMARLARI DA STENTLE AÇILIYOR Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Adnan Abacı ise acil müdehaleyle beyin damarlarını tıkayarak inmeye yol açan pıhtıların özel stentlerle çıkarılabildiğini belirtti. Prof. Dr. Abacı, “Aslında inme de bir damar hastalığı. Yakın zamana kadar stentler beyin damarlarını açmakta işe yaramıyordu. Teknolojik gelişmeler sayesinde artık beyin damarlarındaki pıhtıyı, stentlerle güvenli bir şekilde dışarıya alabiliyoruz. Kalp damarlarıdan farklı olarak, beyin damarlarını açtığımız stentleri geri çıkarıyoruz. Böyle olunca ya hastanın daha küçük bir felç geçirmesi sağlanıyor ya da az bir sekelle atlatması. İnmede de derhal 112 aramak ve ilgili merkeze ulaştırmak çok önemli” dedi.      
  • Acil serviste yatan hasta saatlerce açlıktan inledi

    Acil serviste yatan hasta saatlerce açlıktan inledi

    Sosyal medyada ise konuyla ilgili kampanya başlatıldı, binlerce twitter kullanıcısı tarafından 30 bini aşkın twit atıldı, tepki gösterildi. Telefonla ulaştığımız hastane yetkilileri uzun süredir hastanın orada tedavi gördüğünü, şu anda durumunun iyi olduğunu söyleyerek sadece yazılı bir açıklamada bulundu. “AÇLIKTAN İNİM İNİM İNLİYORDU” Fotoğrafı sosyal medyada paylaşarak duyulmasını sağlayan duyarlı bir vatandaş yaşananları şöyle anlattı, 19 Mayıs gecesi Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde acil serviste yatan resimdeki kişi, kimsesiz aklı başında olmayan bir hasta. Dün gece anneanneme refakat etmek için hastanede kaldım. Bu resimde gördüğünüz adamcağız bütün gece inledi. İçerde oturan 5 tane doktor, hemşire, asistan vs. hastaya bakmadılar bile.   “NEYİN VAR” DEDİM “AÇIM” DEDİ Ben dayanamadım yanına gittim. “Neyin var bir şey mi istiyorsun?” dediğimde aldığım cevap çok acıydı. Ekmek dedi. Açım dedi. Yanımda poğaça vardı onları verdim ve adamcağızın bütün inlemeleri bitti. Düşünsenize kimsesiz bir adam polis tarafından getirilmiş kimliği bile belli değil adını bile bilmiyor ve devletin hastanesinde açlıktan inliyor. Burada bulunan hasta yakınları adamı doyuruyor su veriyor… Yine dayanamadım doktor ve hemşirelerin yanına gittim. Adam durmadan inliyor dedim. Sanki başka dil konuşuyormuşum gibi suratıma baktılar ve “O hasta hep öyle hep inliyor” dediler. “Adam açlıktan inliyor” dediğimde ise “Biz bir şey yapamayız” şeklinde yanıt aldım. “Hastane yemek vermiyor mu” dediğimde “Burası acil, burada kimseye yemek verilmiyor.” dediler ve konu kapandı. HASTANEDEN AÇIKLAMA YAPILDI Olayın ardından hastaneden yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada şu sözlere yer verildi, Hasta 112 tarafından kimliksiz bir şekilde trafik kazası nedeniyle acilimize getirildi. Hastanın ilgili bölümler tarafından değerlendirilirken, geldiğinde alkollü olduğu tespit edildi. Hastada hayati tehlike saptanmadı. Kalçadaki çatlakları nedeniyle yatak istirahati önerildi. Hastanın acilde gözlemi sırasında solunum sıkıntısı gelişmesi üzerine takio amaçlı dahiliye tarafından yatırılarak tetkik ve tedavisine devam edildi. Bu süreçte hastane polisi tarafından kimkik tespiti yapılmaya çalışılmış, 28.04.2015 tarih ve 7484 sayılı yazımız ile Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne kimlik tespiti talebinde bulunulmuş, takibinde Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 07.05.2015 tarih ve 1733 sayılı yazısı ile yanıt dönülmüştür. Bu süreçte hasta hiçbir yakını tarafından sorulmamış ve yakını tespit edilememiştir. Bağlı bulunduğumuz İstanbul Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği’ne ve Aileler ve Sosyal Yardım Bakanlığı’na bilgi verilmiştir. Tüm konsültasyonları ve değerlendirmeleri sonucunda ise tıbbi olarak hastanın taburculuğuna karar verilen hastanın yakınlarına ulaşılamaması nedeni ile hasta taburcu edilmemiş, dahiliye kliniklerinde yer olmaması durumunun devam etmesi nedeni ile de başka bir servisimize dahiliye kliniği adına yatışı yapılmıştır. Hastanın hastanemizde bakımı devam etmektedir.      
  • Gözünü seven bu besinleri tüketsin

    Gözünü seven bu besinleri tüketsin

    Çin’deki Çingdao Üniversitesi’nden bilim adamları, yaklaşık 250 bin kişinin katılımıyla yapılan E vitamini ve katarakt arasındaki ilişkiyi inceleyen 27 araştırmayı değerlendirdi. Bilim adamlarının araştırması, E vitamini bakımında zengin yiyecekler tüketenlerde yaşa bağlı katarakt riskinin yüzde 27’ye kadar azalabileceğini ortaya koydu. GÜNLÜK E VİTAMİNİ ARTIRMAK KORUYORAraştırmaya imza atanlardan Dr. Yüfey Cang, yaşa bağlı kataraktın günlük alınan E vitaminin 7 miligram artırılmasının koruyucu etki sağladığı sonucuna vardıklarını vurguladı. Araştırmanın sonuçları “Public Health Nutrition” dergisinde yayımlandı. E vitamini soya fasulyesi, kabuklu yemişler, kuru fasulye, tohumlar, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, avokado ile ayçiçek ve mısır yağı gibi besinlerde bulunuyor. Katarakt, gözün içindeki doğal merceğin saydamlığını kaybetmesi ve görmenin azalması ile sonuçlanan bir göz rahatsızlığı. Yüzde 90 ilerleyen yaşta ortaya çıkan hastalık dünyada tedavi edilebilen körlük nedenlerinin başında geliyor.    
  • Deniz Gülmez hayatını kaybetti

    Deniz Gülmez hayatını kaybetti

    Gülben Ergen’in sosyal medya hesabından olayı paylaşmasının üzerine herkes derin bir üzüntü yaşadı.     Ergen, şu sözlerle Deniz’in hayatını kaybettiğini anlattı, “1 sene oldu Deniz’i yaptığımız tv programında topladığımız bağışlarla yurtdışına tedaviye yolladığımız. Ağabeyi Efe okulunu bırakıp Almanya’da okumaya başladı. Anne-baba hayatlarını değiştirdiler, hastanede kaldılar. Sonra hastaneye yakın ev kiraladılar, tedavi sürecinde iş baktılar. Hiç tanımadıkları bir ülkede yaşama ayak uydurmaya çalıştılar… Emel Yıldırım, Allah senden razı olsun sevinç, umut yaşattın bu aileye eşinle birlikte… Huzurla uyu çocuk, annesinin ciğeri çocuk, nur yüzlü evlat huzurla uyu…”   EMEL YILDIRIM KÜÇÜK DENİZ’İ AĞLAYARAK UĞURLADI      
  • Obezite ömürden 6 yıl çalabiliyor

    Obezite ömürden 6 yıl çalabiliyor

    Kanada’da yapılan araştırma, kalp-damar hastalıkları ve diyabete yakalanma riskinin artmasıyla şişmanların 3, obezlerin 6, öldürücü düzeyde obezlerin ise yaşam süresinin 8 yıla kadar kısalabileceğini gösterdi. McGill Üniversitesi’nden bilim adamlarının yaklaşık 4 bin kişinin katılımıyla yaptığı araştırma ayrıca şişmanlığın 20-29 yaşındakileri daha fazla etkilediğini ortaya koydu. Sağlıklı geçen yılların ise obez ve öldürücü düzeyde obezlerde 2-4 kat daha az olduğu vurgulandı. BEDEN KİTLE ENDEKSİ 30’UN ÜZERİNDE OLANLAR TEHLİKEDEAraştırmanın sonuçları “The Lancet Diabetes & Endocrinology” dergisinde yayımlandı. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 1980’den bu yana dünyadaki obezlerin sayısı 2 kat arttı. Dünyada 20 yaş ve üzerinde 1,4 milyar fazla kilolu bulunuyor. Vücut kitle indeksi (kg cinsinden ağırlığın metre cinsinden boyun karesine bölünmesi) 25’in altındakiler sağlıklı, 25-29,9 olanlar kilolu, 30-39,9 olanlar obez, 40’ın üzerindekiler morbid obez (öldürücü düzeyde obez).