Küresel iklim değişikliğini fırsata çevirdi

Kocaeli’de faaliyet gösteren firmanın ürettiği benzin ve dizelle çalışan seyyar yangın tulumbaları, Türkiye’nin yanı sıra, yangın ve su baskını gibi doğal afetlerin yaşandığı dünyanın farklı bölgelerindeki ülkelerden talep görüyor.

Kartepe ilçesindeki fabrikada 2010’da seri üretime geçen firmanın geliştirdiği yerli seyyar yangın tulumbaları, itfaiye aracına ihtiyaç duymadan yüksek basınçlı su elde ederek, yangınlara müdahale ile su baskınlarında da tahliye amacıyla kullanılıyor.

Özellikle yangın, sel ve su baskınlarının yaşandığı bölgelerden talep gören ürünle, hem ithalatın önüne geçildi hem de dünyaya ihraç edilen bir marka oluşturuldu.

-“Talep üzerine üretime başladık”

Kube Pompa Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009’da firmanın temellerinin atıldığını, talep üzerine yaptıkları çalışmalar sonucunda da seyyar yangın tulumbaları üretmeye başladıklarını söyledi.

Ürünlerinin, sel baskınlarında su tahliyelerinde ve yangınlara müdahalede kullanıldığını dile getiren Küçük, “Diğer ürünlerden ayırt edici en önemli özelliklerini 10 metreden çekim yapması, çamurdan etkilenmemesi, mekanik bir sistem olması sebebiyle kullanımının çok kolay olması, arıza durumunda dahi olsa bunu çok kolay bertaraf edip ürünün tekrar aktif hale gelmesi olarak sıralayabiliriz.” dedi.

Küçük, ürünlerinin büyükşehir belediyelerinin itfaiye birimleri ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Kocaeli Üniversitesi’nde (KOÜ) testlerinin yapıldığını, olumlu raporlar sayesinde seri üretime geçme kararı aldıklarını anlattı.

Ürünlerinin patentlerini aldıklarını belirten Küçük, şunları kaydetti:

“Üretimimizi yapıyoruz, aynı zamanda Ar-Ge çalışmaları devam ediyor. Yenilikçi olmak zorundayız. Dünya piyasasında rekabet etmek istiyorsak bunu yapmak zorundayız. Çünkü rakip firmalarımız eski olan firmalar, piyasada güçlü firmalar. Bu ürünü üretmemizin en önemli nedeni iklim şartlarının değişmesi. Dünyanın farklı yerlerinde çok ciddi sel ve yangın afetleri olduğu için bireysele varana kadar ürünü indirmeyi hedefliyoruz. Dünya pazarında çok büyük pay var, bundan da en yükseğini almaya çalışacağız.”

-“2019’da ihracat hedefimizi yükseltmeyi amaçlıyoruz”

Küçük, hedeflerinin dünya pazarında yer almak olduğunu ifade ederek, buna yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Dünya çapında bir distribütörlük sözleşmelerinin olduğunu dile getiren Küçük, “Bu sene itibarıyla ihracata da başladık. Önümüzdeki yıl için hedeflerimiz daha da büyük. Bu yolda çalışmalarımız devam ediyor. Şu anda iç piyasada TSK ve belediyelerle görüşmelerimiz devam ediyor.” dedi.

Küçük, ihracatta ABD ve Avrupa’ya açılmayı hedeflediklerini vurgulayarak, özellikle yangın ve su baskınları gibi doğal afetlerin yaşandığı ülkelerden firmaların ürünlerini incelemek için görüşmeler yaptıklarını anlattı.

ABD ve Yunanistan’da yaşanan yangın ile Avrupa’da meydana gelen su baskınları sonucu bu ülkelerden yetkililerin kendileriyle temasa geçtiğine işaret eden Küçük, “Şu an Malezya ve Endonezya’ya ihracat yaptık. ABD, Fransa, Avusturya, Yunanistan, Tunus, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeleri de ihracat yaptığımız ülkelere ekleyip, 2019’da ihracat hedefimizi yükseltmeyi amaçlıyoruz. 2023 hedefimiz üretim kapasitemizin yüzde 70’ini ihraç etmek.” diye konuştu.

-“Hedefimiz, yerli ürünümüzü dünya pazarına ulaştırabilmek”

Küçük, yerli marka ürünlerini üretmeden önce söz konusu ürünün yurt dışından ithal edildiğine dikkati çekerek, ülkedeki kurum ve kuruluşlardan ürünlerine olumlu dönüşler olmasıyla bunun önüne geçildiğini kaydetti.

Türkiye’nin böylece ithale eden değil, ihraç eden bir ülke konumuna geldiğine işaret eden Küçük, yolun başında olduklarını, yapacakları çalışmalarla sektörde dünya pazarında söz sahibi olabileceklerini belirtti.

Küçük, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli üretimin desteklemesi için önemli adımların atılmasını sağladığını hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz de bu yolda sayın Cumhurbaşkanımızın destekleri sayesinde ilerlediğimizi düşünüyoruz. Çünkü KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kuruluşlardan destek alıyoruz. Büyükşehir belediyelerimizden de destekler alıyoruz, ürünlerimizin kullanılması ve alınması konusunda. Şu an hedefimiz, yerli ürünümüzü ve markamızı dünya pazarında gerekli yerlere ulaştırabilmek. Ürünümüzün bir üst modelini de üretmeyi planlıyoruz.”